Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye Ofisi Ruh Sağlığı Program Yöneticisi Doç. Dr. Akfer Karaoğlan Kahıloğulları, korona virüs zımnında kendini izole eden vatandaşların günce rutinlerini korumalarını istedi. Virüsün yayılımını engelletmek kadar virüsle ilişkili ortaya çıkabilecek keyif problemlerini önlemenin dahi önemine dikkati calip Kahıoğulları, “Korkmazsak, yara duymazsak tılsım almayız. Şayet çok çok hastalık duyarsak bu bile gerçeği değerlendiremememize el çevirici. İki nedenden dolayı evde tecrit hepimizi zorluyor. Ayrımsız; kendimizi tutulmuş hissediyoruz. Bire Bir bile haddinden fazla fazla yük hissi oluyor. Evde neler yapılabilir diye niteleyerek pratiğimizi kaybetmiş durumdayız” dedi.

Milliyet’ten Aykut Yılmaz’ın haberine bakarak Kahıloğulları, evden müteharrik, kendisini evde izole fail, sokağa çıkmayan vatandaşlara, ruh sağlıkları amacıyla şunları önerdi:

“Günce rutininizi koruyun. Normalde sabahleyin 08.00’de kalkıp işe gidiyorsanız, yine 08.00’üstelik kalkın. İşe gidecekmiş üzere hazırlığınızı yapın. Evinizin ayrımsız bölümünü kendinize faaliyet yeri olarak ayarlayın. Sair rutin kollar amacıyla okul. Bu süreci tatil olarak görmekten çokça açıktan terbiye yerine düşünüp, alarga yetişek ile ait ne yapabilirsek… Yaşlılar hangi yapıyorlardı? Sabah kalkıyorlardı ihtimal hariç çıkıyorlardı. O rutini sokağa çıkmak değil birlikte balkona geçmek adına yapsınlar. Eğer bire bir akil baliğ grubuysa, içtimai medyadan düzenlenebilecek eş oturumu yapılabilir.”

‘Limit belirleyin’

Alelhusus boydak işlek erler için bu sürecin haddinden fazla zorlu olabileceğini vurgulayan Kahıloğulları, zorlayıcılığı daha bile zait mukavemetli çokça amil olduğunu, bunlardan ilkinin ‘hastalık korkusu’ olduğunu belirterek şöyle bitmeme etti:

“İzolasyonun hangi kadar süreceğini bilmiyoruz. Ara Sıra bireylerde ‘Bu proses uzarsa acep ihtiyaçlarımı karşılayabilecek miyim?’ diye keder var. Bu zorluğu artıran bire bir illet üstelik yetersiz bilgilenme ya dahi bilgelik kirliliği zımnında kambur düzeyindeki artım. Sonsuz sokakta ölen kişilerin olduğu haberi geliyor. Bu bilgilerin doğruluğunu teslim ika şansı olmayabilir. Bu, insanların kaygısını artırıyor. Bu konuda diyoruz kim; gibi olduğu kadar akman bilgiye ulaşıp, sosyal medyada sınır belirleyin. Bilginizi güncelleyin ama kalıntı bilgiden uzak durun. Bilgiyi güvenli kaynaklardan cebin. Güvendiğiniz gazeteler, dergiler, televizyonlar ve Sağlık Bakanlığı’ndan alın.”