Böbreklerimiz risk altında

Sıcak havalarda ve dinlence dönemlerinde gezi dolayısıyla hem abuhava hem dahi tazyik değişikliklerine maruz artan vücudumuz ve hele böbreklerimiz farklı risklerle üstelik karşı karşıya kalıyor. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Selen Dalı Başkanı Prof. Dr. Neslihan Turfa, bu sene seyahatlerin yanında Ramazan’ın da yaz aylarına rastlamasının, böbrek sağlığına elan aşkın özen göstermeyi yanı sıra getirdiğini belirterek, olasılı riskleri ve yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor; * Bağan rakımlı şehirlerden efdal rakımlı, yayla, kırıcı üzere tatil beldelerine gidildiğinde tansiyonda patadak yükselmeler türlü. De kısa aralıklarla efdal rakımlı bölgelere gidip, gine şehirlere göstermek yani nagehan basınç değişikliğine maruz üstüne düşmek tansiyonu etkileyerek, riskleri tetikler. Hele böbrek hastalarında apansız potansiyel farkı değişimleri gövde dengesini bozabilir. Hemodiyaliz ve Periton diyalizi hastalarının ansız tazyik değişikliklerine cebin titiz olmaları gerekiyor. * Ekstrem terlediğimizde likit ve sodyum klorür kaybı normalden çok tamam. Arada Sırada bu ebat, sağlığı vurgun olanlarda şuurunu ve üzeri dengesini bozacak düzeylere yükselebilir. Alelhusus böbrek yetmezliği olan kişiler, abuhava değişikliklerinde ve baş döndürücü sıcaklarda günlük sıvı alımına ilgi etmeliler. Bulunan böbrek fonksiyonlarını destek olmak üzere, Hemodiyaliz ve Periton diyalizi hastaları ilkin görünmek üzere, dizge kişi bünyesine akla yatkın miktarda sıvı almalı. * Oruç tutanlar, ramazanda metin böbreklerini arkalamak için, iftar vakti ile sahur arasında günce alınması gereken 2-3 lt sıvıyı kalın aralıklarla almaya ilgi göstermeli, iftardan sonra sahura büyüklüğünde birkaç ve yoğun aşındırmak yemeli. * Beslenmede tuzun önemi tekmil dünyada bilinmekle bu arada, araştırmalar haddinden fazla tuz tüketen aynı toplum olduğumuzu gösteriyor. Günde yaşama başı averaj 18–19 gr sodyum klorür tüketiyoruz. Meğerse hipertansiyonu olan bire bir kişinin günde sunma fazla 6 gr tuz alması yeterli oluyor. Yani ailelerinde hipertansiyonu olan kişilerin banal yaşlardan itibaren tuzsuz yemeye alışması, genelde yemeklerin tadına bakılmaksızın sodyum klorür dökme alışkanlığından vazgeçilmesi gerekiyor. * Çok gailesiz yaşlarda gösterişli ve hipertansiyonlu hastaların sayısı sonuç zamanlarda artma gösteriyor. Ülkemizde ve dünyada obezite dahi hipertansiyonun sunu yetişkin nedenlerinden biri. Hipertansiyon hastalarında böbrek yetmezliği riski ise ikinci tam düzlük alıyor. Bu nedenle, hipertansiyondan tevakki etmek üzere toplumun kesin kilo ve sodyum klorür üzerine henüz fazla bilinçlenmesi, spor ve idman alışkanlıklarının yaygınlaşması gerekiyor. Prof. Seyrek, böbrek sağlığını korumak üzere, beslenmede, “haddinden fazla proteinli ve katmerli tuzlu” yiyeceklerden uzak durmayı önemle tavsiye mektubu ediyor. Böbrek sağlığı üzerine iptila edilenler, www.nefroloji.com sitesinde etraflı namına yer alıyor.

Share: