Bakan Bilgin’den EYT açıklaması

‘Istihsal Sürecine Katılımın Desteklenmesi Projesi’ Bursa açılış toplantısı, Emek ve Toplumsal Asayiş Bakanı Vedat Bilimci’in katılımıyla gerçekleşti.

Programda Vali Yakup Canpolat, Uluslararası Göç Örgütü Mümessil Program Koordinatörü Torsten Harscihenz, AK Öğür Bursa Milletvekilleri Hakan Çavuşoğlu, Mustafa Esgin, DOĞRU Fırka İl Başkanı Davut Gürkan, Büyükşehir Belediye Reisi Alinur Aktaş ve bir nice fasıl temsilcisi amade bulundu.

‘Hedefimiz sananiyede 50 bin eskimemiş istihdam fayrap etmek’

Programda mütekellim Vekil Bilimci, projenin Türkiye’nin istihdam açığına katkıda bulunacağını söyledi. Programın Uluslararası Göç Örgütü vasıtasıyla desteklendiğine özen çeken Bakan Bilgin, “Biz bu programı mütenevvi kaynaklardan, kendi kaynaklarımız bile karışma, domestik kaynaklardan ve uluslararası kaynaklardan Türkiye çapında, Türkiye’nin bütün sanayi şehirleri ilkin almak amacıyla, hep kentlerine yaymak amacındayız.  Amacımız bu yıl sonuna kadar bu programı hep Türkiye’ye yayarak tahminî sanayide 50 bin eskimemiş istihdam boşaltmak” dedi.

“Türkiye hububat krizinde tarihi tıpkısı fiyaka oynadı”

Pandemi süreciyle gelişigüzel dünyada mütezayit sorunlara dikkat çeken Nazır Bilimci, Türkiye’nin sorunların çözümünde oynadığı role dikkat çekerek, hububat krizini işaret etti. Nazır Bilgin, “Bugün Türkiye ekonomisinin performansı arasında. Fakat hepimizin zarfında yaşadığı bire bir eksantrik mahiyet var. O dahi pandemi sonrası dünyada yükselen sorunlar. Dünya bugün tıpkısı iktisadi kriz zarfında yaşıyor. Bu krizin öncelikle hepimizin bildiği kabilinden enerji merkezli benzeri kriz olduğu, bilhassa bölgemizde ortaya çıkan Ukrayna Savaşı’ndan sonra ortaya sâdır enerji ve hububat sorunlarının yöre plana çıktığı tıpkı aşamadan geçiyoruz. Rusya, Ukrayna ve Batı ülkeleri arasındaki ilişkilerde yaşanan sorunlar karşısında Türkiye’nin lacerem pozitif bir cafcaf oynadığını, üstlendiğini hepimiz yakındaki tıpkısı olayla tanık olduk. Nedir o? Hububat krizinin çözülmesi. Yani Ukrayna’daki milyonlarca titrem tahılın dünyanın ihtiyacı olan bölgelerine para aktarımı edilmesi. Türkiye burada hayret, tarihi tıpkı afi oynamıştır. Sadece kendisi amacıyla değil, bütün âdemiyet üzere, bu tahılın üretilmiş olan tahılın depolanmış olan milyonlarca gerekseme sahibine ulaştırılması fevkalade büyük tıpkı iştir. Bu bir zamanda bölgede Türkiye’nin sulh kuran, hazar üreten bire bir rolü olduğunu birlikte bütün dünyaya göstermiştir. Ilkin Konfedere Milel Umumi Sekreteri başlamak amacıyla bu konuda, arsıulusal kuruluşların Türkiye’nin bu rolünde teşekkür etmesi bu süreçte aksiyon birliğinin geliştirilmesi de ümit ederiz bölgedeki barışın aynı an önceki tesis edilmesi, savaşın sona erdirilmesi üzerine de tıpkısı esas adımı tamam” diye konuştu.

“Enflasyonun artmasının sebebi döviz açığı”

Yaşanan kazançlı kriz ile ilişik de mütekellim Bakan Bilim Adamı, Türkiye’nin döviz açığına özen çekerek şöyle konuştu:

“Elbette aynı ayrıksı sorun, bilcümle bu soylu erki, dünyadaki iktisadi krizin yansımaları yerine Türkiye’nin yaşadığı enflasyon sorunudur. Para Şişkinliği son yıllarda şahit olmadığımız ayrımsız orana yüzdelik 80’lere ulaşmıştır. Bu tehlikeli bire bir sorundur. Tabiatıyla kim bazen şöyle kıymetlendirme yapanlar var, işte dünyanın eksantrik ülkelerinde yüzdelik 10, yüzde 20 fakat işte gelişigüzel birisi mütezayit oranlarda devam fail bire bir akse şekline dönüşen ve bugünlerde üstelik çok yoğun resesyona girme endişesini zait hep iktisatçıların tartıştığı tıpkısı maslahat haline gelmiştir. Resesyonun takiben dahi bildiğiniz gibi bu durgunluğun aynı stakkasyonist ortama dönüşmesi tehdidi ile karşı karşıyayız. Bilcümle bunlardan Türkiye etkileniyor. Türkiye elan aşkın etkileniyor. Bozukluk Türkiye henüz fazla etkileniyor? Bunu gerçekte gelişim hayatının zarfında olan bütün hareket adamları bu konuyu tartışan ve alim bütün insanlar hesap pusulası ediyor. Bunun cevabı bu sorunun cevabını biliyorlar. Bu sorunun bildirme koca kaynağı Türkiye’nin döviz açığıdır. Döviz talebidir. Döviz talebinin artması, döviz fiyatlarını artırıyor. Bildiğimiz iktisada giriş derslerinde, bizim ders kitaplarımızın bu elan başlangıcında düz düz benzeri molekül. Talebi arttığı ahit, onu yeterli üretemiyorsanız onun fiyatı artar. Bu makro benzeri ülkü namına karşımızda duruyor. Elbette Türkiye’ye arttırma aynı abra henüz geliyor. Döviz fiyatlarındaki dalgalanmanın dışında tıpkısı eksantrik angarya birlikte enerji kaynaklarının hesap pusulası ettiğimizin üzerine çıkıntı olması. Petrol, aha brent petrolün 40 dolar civarından artarak, 120 dolarlara ulaştığı benzeri aşamada bizim enerji maliyetlerimiz azılı tıpkısı patlama göstermiştir. Zaman sene sonu bakımından tahminimiz ekonomiye bunun 50 bilyon doların üzerinde bir angarya getirmesidir. Bunun maliyetini görüyoruz. Bunun maliyeti ekonominin türlü alanlarında amma hele erke, eriştirme, ilişkisi açısından baktığımız zaman pazarlarda bunu çakmak, marketlerde bunu anlamak hepimizin yevmi hayatının benzeri parçası kendisine, yevmiye ayrımsız görüngü haline gelmiştir. Tabiatıyla bunlar çözümsüz olaylar değil. Bunların benzeri kısmı arsıulusal sistemle meydana mevrut sorunların çözülmesine bağlıdır. Ama esas yüce tarafı dahi, bizim elimizde olan tarafı dahi ekonominin muvazene içerisinde olması, büyümesini sürdürmesi.”

Kazançlı krizin çözüm yolu

Kazançlı krizin çözüm yolunun istihdamdan geçtiğini söyleyen Bilgin, “Türkiye zaman ihracata dayalı tahaccüm modelini geçerek bunu ısrarla sürdürerek, ihracata dayalı tahaccüm, büyümenin dahi sanayi üretimine dayanması, sanayinin bile imalat sanayinin dinamizmine oturarak devam ettirilmesi Türkiye’nin önündeki biricik hal yoludur. Tabiatıyla tığ özellikle bu aşamada sanayinin istihdam yatırım, sanayi ve üretim arasındaki ilişkiyi sağlayacak yeryüzü cesim öge olan beşeri boyutunun, yani insanca boyutunu, mücahede boyutunu bizim desteklememiz, istihdamı desteklememiz, üretim sürecinde emeği desteklememiz ve emeğin içtimai bakımdan korunmasını sağlamamız gerekmektedir.” diye niteleyerek konuştu.

“Türkiye’nin seçkin içtimai meselesi bizim önümüzde”

Bakan Bilim Adamı, konuşmasında EYT sorununa bile değindi. EYT dosyasının önlerinde olduğunu ve ileriki günlerde tamamlanacağını belirten Bakan Âlim, “Türkiye’nin temas toplumsal meselesi bizim önümüzdedir. Bunların üstünde çalışıyoruz, bunların üstünde hal yolları üretiyoruz. Formüller buluyoruz. Sunu uygununu tamamladığımız bölüm, daha önce 3600’de yaptığımız üzere, asgari ücrette yaptığımız gibi, erte birlikte kontratlı personel üstüne dosyayı açtığımda basın mensuplarıyla paylaşacağım. Başka zaman geçici işçiler sorunu var. Onu tamamladığımız dolaşma, onlarla ait açıklama yapacağım. EYT var, EYT’yi tamamladığımız periyot, onları açıklayacağım” ifadelerini kullandı.
Bursa’daki istihsal alanlarının çeşitliliğine ilgi çekici Uluslararası Barhana Örgütü Mümessil Izlence Koordinatörü Torsten Harschenz ise yaptığı konuşmada şunlar kaydetti:

“Bursa’da kip çok istihsal alanı var. Nesiç, otomotiv, azık özellikle doğmak için üretim icraat gerçekleştiriyoruz. 85 binin üzerinde işletmenin saha aldığını duydum. Kısaca 750 bin hayat çalışıyor ve etkileyici buldum. İldeki yüksek nüfusa karşın halen nitelikli aksiyon gücünü uydurmak üstüne sıkıntılar olduğunu biliyoruz. Bu sorunun çözülmesi gerekiyor. İŞ-DÜZEM bizim ortağımız. 300 katılımcının belirli firmalara yerleştirilmesi ile başlayacağız. Burada firma temsilcileri var. Sizler ile bizim çalışmamız balaban. İlk olarak amaçlarımızdan tıpkı tanesi belli alanlarda eksper olacak mühendis hevesli teknisyenler üzere görmüş geçirmiş kişilerle ihtiyaç mahsus istihdam ile eşleştirmeyi hedefliyoruz.”

Nazır Bilim Adamı: Türkiye karşılaştığı sorunları istihsal gücüyle aşabilir

 

Bilgin’den şişkinlik mesajı: Tahribatı ortadan kaldıracağız

 

Share: