Türkiye’nin yüzdelik 55’i yer sarsıntısı sigortası yaptırdı

Türkiye’bile depreme karşı tılsım ahiz bilinci hala ehliyetli düzeye ulaşmazken, olasılı tıpkı depremden bilahare yaraları acilen almak için sigortalılık oranlarının yükselmesi balaban önem taşıyor.

Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Atilla Benli, 17 Ağustos 1999’bile yaşanan depremin Türkiye’nin bugüne büyüklüğünde yaşadığı sunu iri doğal afetlerden biri olduğunu belirterek, “Marmara depremi ile afetlere karşı hazırlıklı olmanın ve kıyamet sonrası hayatın bir anda normale dönebilmesi üzere mukteza önlemleri almanın önemini acı bire bir deneme ile öğrendik.

Depremin peşi sıra 2000 yılında Natürel Kıran Sigortaları Kurumu’nun (DASK) kurulması depremin olumsuz maddesel etkilerini tenkis noktasında çokça majör benzeri etap oldu.

DASK, kuruluşundan bu yana meydana mevrut 788 depremde 393 milyon TL hasar ödemesi yaparken, ülkemizde Mecburi Yer Sarsıntısı Sigortası (ZDS) sigortalılık oranı da yüzdelik 55’e ulaştı. Ancak elbette bu oranlar ehliyetli değil.

Türkiye’da depreme karşı sigortasız göz kalmaması gerekiyor. Vatandaşlarımızın depreme karşı ilaç alması, sigorta yaptırması ve süresi dolan poliçelerini yenilemesi, deprem sonrasında hayatın yeniden normale dönebilmesi üzere şişman ehemmiyet taşıyor” ifadelerini kullandı.

Natürel afetlerin vatandaşlar amacıyla ciddi hasar maliyetleri ile karşılaşma riski doğurduğunu kaydeden Benli, “ZDS , konutları depreme ve depremin doğrudan hastalık olduğu yangın, kayran kayması ve tsunami kabil afetlerin öğün açtığı strüktürel hasarlara alın belirlenen limitler dahilinde garanti altına alıyor.

Bunun dışındaki hasarlar içinse basamak sigortası yaptırmak önem taşıyor. Göz sigortası ile Mecburi Zelzele Sigortası bedelinin üzerinde mütezayit bedelin birlikte eşyaları üstelik güvence altına ahzetmek tür oluyor” değerlendirmelerinde bulundu.

Share: