Bartın’dan tedavi üzere Bolu’ya götürdüğü oğlunu, hayat mücadelesine bire bir periyot bile yalnız bırakmayan, imkanı olmadığı amacıyla şifahane otoparkına park ettiği arabasında yatıp kalkan ağababa, oğlunu kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyor.

4 yaşındayken yakalandığı tutarak hastalığının ardından nisan ayında vertigo ve Guillan-Barre Sendromu (benzeri cins nörolojik hastalık) teşhisi konulan Haysiyet Güçsüz (24), tedavi gördüğü Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Terbiye ve Araştırma Hastanesinde, dirim mücadelesini kaybetti.

Güçsüz’un cenazesi, yakınları tarafından morgdan alınarak Sipahiler köyündeki evine getirildi. Burada Kur’an-ı Verimli okundu ve helallik alındı.

Köy camisinde kılınan namazın peşi sıra Yorgun’un cenazesi, aynı köydeki ocak mezarlığında toprağa verildi.

Ata Ahmet Şaşkın, oğlunun otama sürecinde 5 kocaoğlan, hastanenin otoparkındaki otomobilinde geçirdi. Apışık, elan bilahare Bolu Valiliğince Ev ve Toplumsal Hizmetler Müdürlüğü misafirhanesine yerleştirildi.

Cenazede güçlükle ayakta duran Şaşkın, gazetecilere, oğlunu kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi.

Apışık, 145 aktarılma şifahane otoparkında otomobilde yattığını, sonrasında misafirhanede kaldığını anlatarak, şöyle konuştu:

“Devletimiz bize sosyal hizmetlerden meydan buldu. Onların yardımıyla değişik günlerimizi orada geçirerek tedavimiz devam etti amma serencam alamadık, haliyle kalbine yenik düştü. 180’inci günde ahiret yolculuğu etti. Hocalarımızdan Tanrı razı olsun, ilgilendiler. Vertigosu epilepsiyi tetikledi, sonra vücuduna vurdu ve yürüyemez oldu.”

Tafsilatlı süre hastanenin kilolu bakımında, mescitte yahut kantinde beklediğini anlatan Güçsüz, “Akşamları de 145 zaman boyunca arabada kalmıştım. Sonraları devletimiz sebebiyle yunak bire bir yerde kaldık. Amma kalbimize fersude düştük, oğlumuzu kaybettik. Allah razı olsun Bolu Valiliğinden, toplumsal hizmetlerden, oradaki duygun vatandaşlardan.” ifadelerini kullandı.