TBMM Başkanı Şentop, AA Editör Masası’na mihman oldu: (2)

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Sayın Reisicumhur 10 Mart’ta seçme kararı aldığı takdirde 60 ahit hesabı yapılır, 60 dolaşma bittiğinden itibaren önceki münasebet hangisi ise orada intihap yapılır. Zımnında bu adisyon 14 Mayıs’ı hedefleyen, ona bakarak ayrımsız takvim oluşturmayı hedefleyen tıpkısı tarihtir.” dedi.

Şentop, AAtölye’deki Küçük Asya Ajansı (AA) Editör Masası’na konuk olarak gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve değerlendirmede bulundu.

Şentop, seçme takvimine ilişik kamuoyundaki tartışmaların, teknik bilgisi olan hukukçular bakımından mefret aynı laf namına görülmediğini söyledi.

Kanunlarda iki ayrımlı hükmün olduğunu, birisinin Milletvekili Seçimi Kanunu’ndaki “Intihap kararının car edildiği tarihten itibaren 90 dönme geçtikten sonradan önce ahzüita yapılır.” hükmünün, diğerinin ise Cumhur Reisi Seçimi Kanunu’ndaki “60 periyot geçtikten sonradan geçmiş veriş yapılır.” hükmü olduğunu anımsatan Şentop, şunları kaydetti:

“Seçim beyninde aynı arbede meydana geldiğinde bunu çözmenin üç anne ilkesi vardır. Birincisi ‘Sonraki yasa, geçmiş kanunu ilga kadir.’ Temel öge budur. Burada Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu, sistem değişikliğinden sonra yapılan bir yasa. Gayr ise 1983 yılında yapılmış Saylav Seçimi Kanunu. bu haysiyetle 60 aktarılma uygulanacağı noktasında ayrımsız çekinti yok. Sayın Reisicumhur 10 Mart’ta intihap kararı aldığı takdirde 60 devir hesabı yapılır, 60 çağ bittiğinden itibaren ilk aksata hangisi ise orada intihap yapılır. Zımnında bu hesap 14 Mayıs’ı hedefleyen ona bakarak tıpkı takvim oluşturmayı hedefleyen tıpkısı tarihtir.”

“Mart ortalarına büyüklüğünde TBMM’nin çalışacağını düşünüyorum”

Mustafa Şentop, Erdemli Intihap Kurulunun esbak seçimlerde açıkladığı takvimlerin bulunduğunu, bu genişlik dikkate alındığında 60 çevrim içerisinde adaylık ve yaymaca süreleriyle ait aynı takvimin dahi 10 Mart’tan bilahare açıklanacağını düşündüğünü söyledi.

Burada TBMM’nin çalışmasına tıpkı maninin bulunmadığına özen çeken Şentop, “TBMM, seçilenler göreve başlayana büyüklüğünde görevini sürdürür. Zımnında bu açıdan kalça namına Divan intihap gününe büyüklüğünde ferah ferah çalışabilir. Ancak seçme çalışmaları yürütüleceği amacıyla belli ayrımsız süreden bilahare daha çok Divan çalışmalarına mesafe verebilir diyerek adisyon ediyorum. Tıpkısı gündemimiz var, ihtimal mart ortalarına kadar TBMM’nin çalışacağını düşünüyorum.” diyerek konuştu.

“Temennim, 400’ün üstünde tıpkısı ekseriyetle kabul edilsin”

TBMM gündemindeki başörtüsüne garanti ve familya yapısına ait anayasal düzenlemeye yönelik plebisit ihtimalinin bulunduğu hatırlatılarak, 14 Mayıs için üçüncü ayrımsız kasa ihtimaline cebin görüşleri sorulan Şentop, bu konunun tarihi tıpkı art planının olduğunu, fiili pratikte başörtüsü ile ilgili tartışmaların ortadan kalktığını anımsattı.

Konunun, CHP Umumi Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun verdiği kanun değişikliği teklifi ile yeniden ortaya çıktığını hatırlatan Şentop, konunun mihman olarak tartışmadan çıkartılması yönünde herkesin aynı iradesinin olduğunu, bunun tartışmasız ayla gelebilmesi amacıyla tıpkısı hukuki düzenlemenin gerektiğini anlattı.

Bu türel düzenlemenin kanunla mı Esas’yla mı olacağı yönündeki tartışmalar karşısında bunun kanunla olamayacağını birçok defalar söylendiğini vurgulayan Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Serbestlik, kanunla getirilmez. Eğer aynı azadelik yapılacaksa Temel ile yapılır. Bunun kanunla yapılması, kanundan kaynaklanan ayrımsız serbestliğe dönüştürüleceği üzere tıpkısı bambaşka kanuni düzenlemeyle de yasaklanabilir, azadelik ortadan kaldırılabilir. Kanunla yaparsanız meşruiyet zeminini zayıflatıyorsunuz. Eğer bire bir ahbaplık kuralı gerekiyorsa bunun Anayasa kuralı geçişsiz. Şayet bu laf sürekli yerine çözülsün, bunda aynı Esas hükmü olsun şeklindeki görüşlerde hep samimiyse Kanunuesasi düzenlemesinde şu kelimenin, şu cümlenin filan olması olmaması hususu çok ehemmiyet ifade etmez. Bu konuda bir geçim sağlanabilir. Istem ikbal değer ki 400’ün üzerinde bire bir oyla hatta Divan tarihinin en faziletkâr oyuyla böyle tıpkısı uymazlık akseptans edilsin ve bu ağız dalaşı imdi Türkiye’nin gündeminden temelli adına ve bilcümle yakınlar itibarıyla bile çıkartılmış olsun. Bu olmadığı takdirde şayet 360’ın üzerinde amma 400’ün altında kalırsa ayrımsız referandum mecburiyeti var. Zorunlu halk oylaması var. Böyle tıpkı durumda birlikte lacerem ayrı tıpkısı plebisit ayırmak hesabına bunun yapılacak seçimlerle birleştirilmesi düşünülebilir amma hakeza bire bir noktaya gelinmemesi gerektiği kanaatindeyim. Mademki kim cümle yürekten bunun çözülmesini istiyorsa öyle aynı imkan var önümüzde. Tıpkısı Temel değişikliğiyle bunu çözelim.

Türkiye’dahi 1980’lerin başından itibaren başörtüsü ile ilişkin tıpkısı sav yaşanmış. Bir tarihi bagajımız var, bunu düzeltmek istiyoruz. Zımnında bire bir dava çözülecekse o sorunun öz çerçevesi ortamında kalarak onu fasletmek geçişsiz. Yani o sorunu çözerken ‘Şunlar de içine girsin, bunlar dahi dışına çıksın.’ kabil bazı değerlendirmeler üzerinde durmamak lazım. Somut ülkü neyse onu havi temelli benzeri aranjman yapmak gerekir. Temennim, 400’ün üstünde tıpkı genellikle kabul edilsin ve Sedir’ten geçsin.”

“Milletvekilleri Türkiye’nin tamamını desise ederler”

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, milletvekillerinin dokunulmazlık fezlekeleri ilgili yerine sayının aşkın olmasındaki rahatsızlığını henüz ilk da bildirdiğini söyledi.

Dokunulmazlığın, milletvekillerine aynı imtiyaz, milletvekillerinin suç işleme özgürlüğü yerine yorumlanamayacağının altını çizen Şentop, saylav dokunulmazlığının, yasama kurulu çalışmalarının zinde şekilde yürütülmesi üzere ünlü aynı düzenleme olduğunu anlattı.

Dokunulmazlığın, milletvekillerini sırf koruyan bire bir dokunulmazlık üstelik olmadığını, ki suç işlemişse mebusluk sona erdikten sonra o suçun onun hesabını verdiğini vurgulayan Şentop, şunları kaydetti:

“Buradaki mesele, milletvekillerinin tutuklanması, yakalanması, yasama kurulu çalışmalarının devamının tıpkısı eksantrik şekilde engellenmesi kadar aynı ihtimali ortadan elde etmek içindir. Buna ‘Benim dokunulmazlığım var, suç işleyebilirim ve hiçbir madde gayrimümkün, kimse beni yargılayamaz.’ kabilinden benzemek kusurlu peki. Bizim sistemimizde milletvekilleri, toplumun muhtemelen tıpkısı kesimini, mahsus kökenden gelenleri, belli ideolojik kesimi olta etmezler. Milletvekilleri Türkiye’nin tamamını kaşkariko ederler. Bir kat bu zihin içerisinde hareket etmeleri lazım.

Benzeri apayrı mehabetli umde, toplumun tamamını kuşatan bire bir yaklaşım içerisinde debi etmeleri gerekir. Duraç kendisine, devlete ve millete kötülük verecek ayrımsız çalışmanın, tıpkısı faaliyetin içerisinde milletvekilleri bulunmamalıdır. Toplumun yakından takip ettiği kimseler olması hasebiyle örnek davranışlar, tutumlar içerisinde olmalıdır. Milletvekilleri, seçilirken ve seçildikten bilahare bu ayrıcalık meselesini kendi şahıslarıyla ilgilendiren bire bir konu namına değil, parlamento çalışmaları ile ilişik benzeri bahis olarak görmelidir ve buna akla yatkın davranmalıdır. Ihtimal İçtüzük’te henüz sonraları yapılacak değişikliklerle bu kadar çok dosyanın oluşmamasını sağlayacak tıpkı tablonun parlamentoda ortaya çıkmaması lazım. Ego bunu talep ediyorum. TBMM’nin ayrıcalık dosyalarıyla benzeri henüz ruzname olmaması, anılmaması için bu gereklidir, zaruridir.”

(Sürecek)

Share: