“La Boheme Operası”nın prömiyeri Atatürk Kültür Merkezi’nde yapıldı

İstanbul Izzet Opera ve Balesinin (İDOB) sahneye koyduğu “La Boheme Operası”, prömiyer gösteriminde sanatseverlerle buluştu.

İtalyan maestro Giacomo Puccini’nin başyapıtlarından biri adına akseptans edilen eser, Atatürk Kültür Sarayı Türk Telekom Opera Salonu’nda sahnelendi.

Evin Atik’in sahneye koyduğu eserde, orkestrayı İbrahim Kalem, çocuk korosunu ise Sercan Gazeroğlu yönetti.

Eserde “Mimi” rolünü Gülbin Günay, “Rodolfo” rolünü Bülent Külekçi, “Marcello” rolünü Uğur Cenup, “Musetta” rolünü Âlem Işık Mısır Yasemini, “Colline” rolünü Galibiyet Erdaş, “Schaunard” rolünü ise Alp Köksal yorumladı.

Koreografisi Şebnem Şenel’e ait operanın manzara tasarımını Çağda Çitkaya, kostüm tasarımını Sevtaç Demirer, mum tasarımını ise Serkan Şentürk yaptı.

Librettosu Luigi Illica ve Giuseppe Giacosa aracılığıyla kaleme alınan nişane, dünyada yeryüzü haddinden fazla sahnelenen operalar arasında gösteriliyor.

Eser, Fransa’bile 1830 ve 1848 devrimleri arasındaki dönemde panel ve sosyal yaşamın, alelhusus de bohem yaşamın izlerini taşıyan benzeri reji anlayışıyla sahneye konuldu.

Paris’te, Noel arifesinde biberli tıpkısı amor hikayesinin anlatıldığı eserin konusu kısaca şöyle:

“Bohem hayatı zihayat bire bir ekip eş, geçimlerini sanat eserleri üreterek kazanır. Şair Rodolfo, terzi Mimi’ye aşıktır, ressam Marcello dahi şarkıcı Musetta ile karmakarışık tıpkı alım satım içindedir. Temas şeye karşın iki çift birlikte mutlu oldukları zamanlarda hayatın ve fazla tadını çıkarmaya meşgul. Mimi’nin keyif durumunun az çok incitici olduğu anlaşılınca, Rodolfo onun bu hastalıktan öleceğini akseptans etmekte zorlanır. Rodolfo ve Mimi ayrılır ve aylar sonraları Musetta, Mimi’nin durumunun ağırlaştığını fark ederek onu Rodolfo ve Marcello’nun yaşadığı eve getirir. Rodolfo dakikasında onu can alır ve sağlığına kavuşması üzere elinden geleni yapmaya meşgul. Fakat daha çok çok geçtir. Birbirlerine aşklarını car ettikten sonra Mimi hastalığına aşınmış düşer.”

Share: