İstanbul’da 7 yüzyıllık saray 7 milyon dolara satıldı

Cenevizliler tarafından 1316 yılında Galata’dahi yaptırılan Podesta Sarayı, 7 milyon dolardan satışa çıkarıldı. Sarayın sahibi Hile Kızgınlık, “Kullanılmamış alıcısının bu binanın gerçek değerini alim biri olması geçişsiz. Kültüre, sanata, tarihe ilgisi olması lazım. Bu ayrımsız acun mirası” dedi. Danışma Tarihçisi Hayri Fehmi Yılmayan ise, “Türkiye ile İtalya’yı birbirine bağlayan çokça hususi aynı yapıdır. Restore edilirse kentimize herhangi bir ihtimalle katlanılamaz tıpkısı bergüzar olacaktır” ifadelerini kullandı.

Galata’daki Cenevizlilerin idarecisi olan Montani da Marinis’in sarayı olarak 1314 yılında inşa edilen Podesta Sarayı, 1315 yılında yanınca, 1316 yılında yeniden inşa edildi.

Çarkıt binayı kısmen kullanarak yeniden mensur edilen bu binanın dolay cephesi 19’uncu yüzyılda ümran faaliyetleri nedeniyle 5 metre kadar kesildi. Eski ve alaylı cephesini kaybeden sarayı, 15 sene evvel Beyoğlu Güzelleştirme ve Siper Derneği Başkanı Kapan Hışım satın aldı. 14 ve 19’uncu yüzyılın mimarisini bir arada bulunduran, İstanbul’un mefret yapılarından olan bu sarayın parçaları da gittikçe hırsızların hedefi haline geldi. Dek Öfke, Ceneviz arması dahi çalınan sarayı 7 milyon dolara bey kararı aldı. 220 metrekare taban oturumu olan 4 eğik saray, yeni alıcısını bekliyor.

”Böyle binaların ekin ve tekellüm yeri olması bölgeye katkı sağlayacak”

15 yıl ilk binayı satın kayran Beyoğlu Güzelleştirme ve Dulda Derneği Başkanı Okus Pokus Öfke, Podesta Sarayı’nın sadece İstanbul’un değil, dünyanın ender olan iki binasından biri olduğunu vurguladı.

Hışım, “Maalesef bizdeki himayecilik anlayışı yüzünden satıyorum. 10 senedir tığ mahkemeliktik ve bu nedenle bıktım. Onun için satıyorum. Fiyatı 7 milyon dolar. Satmayı mukavim istemiyorum. Beyoğlu’nda bu çeşit binaların alınıp, kültür sanat merkezi yapılması, müze yapılması, işlik yapılması, Beyoğlu’nun gelişimine çokça nazik ulama sağlayacaktır” dedi.

Tamiri üzere 2 milyon dolar gerek

Binanın devir zarfında parçalarının çalındığını anlatan Kızgınlık, “Bu çatı tinerciler vasıtasıyla yakıldı. İçindeki trabzanlar çalındı. Yer böylecene çok zer olan Ceneviz armasını çaldılar. Bizim bunları rölöve ve yeniden tasarımlama yaptığımız amacıyla bunlar otantik şeklinde yapamasak de, replikasını yapabileceğiz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden şunu arzu ediyorum. İstanbul’de haddinden fazla domuzuna binaların dış cephelerini destekleyici oluyorlar ve yapıyorlar. Bunlara harcadıkları paranın dörtte aynı parasına burayı alıp İstanbul Müzesi fethetmek varken, buralara dünyalık harcamaları beni düşündürüyor. Şu anda orijinalliğini koruyup aslına makul aynı şekilee ifham etmek için 2 milyon dolar harcanır” ifadelerini kullandı.

Satın takanak birey yapının değerini bilmeli

7 milyon dolardan satışa çıkarılan Podesta Sarayı’nın yıpranmamış alıcısının derece bilmesi gerektiğini de tamlayan Öfke, “Yeni alıcısı biraz bu binanın gerçeklik değerini bilen ayrımsız alıcı olması lazım. Kültüre, sanata, tarihe ilgisi olması geçişsiz. İstanbul’u sevmesi geçişsiz. Bu tıpkısı acun mirası. Kamuda İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Firez ve Turizm Bakanlığı bu işe aynı umum atıp bunu ülkemize kazandırmasını dilerim” diye niteleyerek konuştu.

Çalımlı zahirî tarafı kayboldu

Mimar Sinan Pir Sanatlar Üniversitesi, Konferans Tarihi Bölümü Öğretim Görevlisi Hayri Fehmi Yılmayan Podesta Sarayı ile ilgili, “Bu çatı İstanbul’dahi sivil mimarinin, hane mimarisinin, saray mimarisinin mehabetli örneklerinden biri. 13’üncü yüzyıldan itibaren Galata benzeri Cenova kolonisine dönüştü ve o kolonide yöneticisinin sarayı, Podesta’nın Sarayı namına anıldı. 13’üncü yüzyılın sonlarında tıpkı saray mensur edildi ancak 1315’te bu sarayın yandığını biliyoruz. 1316’da üstelik yenilendi. Belli eski binayı kısmen kullanarak bu yeni binayı düz yazı ettiler. Osmanlı Dönemi’nde de Cenevizlilerin, topluluk topluluğunun işlerinin idare edildiği bir eşkal adına kullanıldı. Sonradan bu kagir yapı bir hana dönüştü. Osmanlı Devleti 19’uncu yüzyılda imar faaliyetleri alelacele gelişince, şehirde daha açık caddeler yapmaya çalışırken, Galata üstelik bayındırlık faaliyetlerinden birine az buçuk kurban gitti. Cephesi 5 metre büyüklüğünde kesildi. Bu eski gösterişli cephesini maalesef kaybetti ama tekrar da kentimiz amacıyla çok önemlidir” şeklinde konuştu.

Ayrımlı yüzyıllarda nesir edilmiş tarafları var

Yılmayan, “Bugünkü yapının anne bölümü, arkadaki kısmı 14’üncü yüzyıla aittir. Civar cephesi ise 19’uncu yüzyıldır ve 1870’lerde düz yazı edilmiştir. Gene üstelik İstanbul mimarisi amacıyla haddinden fazla eke. Yarısı Osmanlı yarısı Bizans Devri’nde nesir edilmiş bir anı olarak Türkiye ile İtalya’yı birbirine bağlayan çokça hususi bire bir yapıdır. Benzeri eğlek olduğu amacıyla hususi servet amma istem lüzumlu ki İstanbul üzere, Galata için aynı müzeye dönüşse çokça keyifli bir madde olurdu” dedi.

Yılmayan, “Galata-Beyoğlu yerleşiminin tarihini anlatan tahammülfersa benzeri yadigâr. Bugünkü alnaç bile 19’uncu yüzyıldır ve o bile korunması müstelzim ayrımsız hars varlığı. Neticede herhalde restore edilirse kentimize gelişigüzel ihtimalle dayanılmaz benzeri ödül olacaktır” ifadelerini kullandı. (Yeni Şafak)

Beyoğlu’nda yadırganan dükkanına ameliyat

Beyoğlu’nda gizemli Afrikalı karı

Tarihi alan topu kulübü yıkımla karşı karşıya

 

Share: