Ati Partisi Umumi Başkanı Ahmet Davutoğlu, Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan’ın yarın yapacağı ” Türkiye’nin Yüzyılı” toplantısını, türe ve özgürlükler açısından eleştirdi. Davutoğlu, “Otoriterlikle ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ yazılamaz. 15 dönme ilk sansür yasası çıkaracaksınız, gençlerin atacağı tıpkısı tweet, onların tanımladığı tıpkı gerçekliğe hilaf görülecek ve hapse atılabileceksiniz, ‘Türkiye Yüzyılı’ndan’ bahsedeceksiniz. Türkiye’nin yüzyılı, sıkı denetim yasalarıyla değil, mutlak düşünceyle yazılacak ve onu bu çoluk çocuk yazacak. ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ yasaklarla değil, eş onuruna yakışan âdem türe ve özgürlükleriyle yazılacak” diye niteleyerek konuştu.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, parti genel merkezinde sugün planlı “Gelecekte Bilgisizlik Modelimiz: Ivedili Eylem Kalımlı Vizyonu Planı” konulu etkinliğe katıldı. Davutoğlu ezcümle şöyle konuştu:
“Tığ gençlere kademe biçmeye değil, gençlerle baş başa tıpkı kere yürümeye geliyoruz. Biz gençlerin şu veya bu nitelikte benzeri mahallenin, tıpkısı ideolojinin, tıpkı politik görüşün militanları olmaları üzere değil, hangi görüşte olursa olsun her bir gençle geleceğin özneleri olmaya kendilerini adamış tıpkı bilgisizlik hayalet ediyoruz.
“NİCE GENÇLER HEBA EDİLDİ BU ÜLKEDE”
Çoluk Çocuk ant tarlasına atılan çocuk gibidir. Akıllıca şartları bulurlarsa o evlat büyür, o direk gümrahlaşır, partimizin sembolü olan tıpkı çınar ağacına dönüşür ve o gençler ayrımsız devir içinde tarihin akışını değiştirirler. İklim, ortam onlara uygunsa. Eğer o ortamı bulamazlarsa, o ortamın besleyen değerini öz şartları içre oluşturamazlarsa o düz çölleşir, o toprağa atılmış yavru heba edilir. Birçok gençler heba edildi bu ülkede. Sağlıklı-sol çatışmalarıyla, 12 Eylül zulmüyle heba edildi. İşte Diyarbakır hapishanesinde, geçtiğimiz günlerde müze haline dönüştürülmesine karar verilen, birçok gençlerin karartıldı. Benzeri sağdan, bire bir soldan diyerek 12 Eylül’de nice gençler, henüz 2-3 sene evvel birbirlerini öldürmeye ayarlanmış çoluk çocuk, 12 Eylül cuntasının darağaçlarında duygusal verdiler. 28 Şubat’ta gençlerin geleceği, ‘Şu okuldan çıkışlı oldun’, ‘Başörtü takıyorsun, takmıyorsun’ diye karartıldı. Sonradan FETÖ diye bire bir özdek artık, sonradan Anadolu’nun yer ongun zihinlerini şartlandırarak robot haline getirdi. Demincek de gençlerden ‘Kindar benzeri cahillik istiyoruz’ diyen aynı sesle maksat duymaları bekleniyor. Zer Geleceğin gençleri, biz sizi garaz amacıyla değil, muhabbet için yola çıkmaya çağırma ediyoruz.
“‘TÜRKİYE YÜZYILI’ SANSÜR YASALARIYLA YAZILMAZ”
Yarın ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ diye niteleyerek benzeri açıklama yapılacağı söyleniyor. ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ ne ile yazılır biliyor musunuz? İnsan onuruna saygı duyan özgürlüklerle ve demokratik tıpkısı ünsiyet düzeniyle yazılır. Otoriterlikle ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ yazılamaz. 15 çağ önceki sansür yasası çıkaracaksınız, gençlerin atacağı tıpkısı tweet, onların tanımladığı benzeri gerçekliğe yeraltı görülecek ve hapse atılabileceksiniz, ‘Türkiye Yüzyılı’ndan’ bahsedeceksiniz. Türkiye’nin Yüzyılı, sansür yasalarıyla değil, bağımsız düşünceyle yazılacak ve onu bu çoluk çocuk yazacak. ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ yasaklarla değil, ‘Türkiye’nin Yüzyılı’ kayırıcı onuruna yakışan adam adalet ve özgürlükleriyle yazılacak. ‘Türkiye Yüzyılı’ mafya çeteleriyle, tevhit yanlışlık örgütleriyle oluşturulan yöntemsizlik düzeniyle değil, bozulmamış siyaseti savunan, yüzleri tertemiz, gömlekleri bembeyaz Ati gençleriyle yazılacak.
“BU USANÇ ORTAMINDA GENÇLERDEN ÇOKÇA ÜMİTLİYİM”
Gün Doğusu Anadolu’ya gidiyorum, burada aylaklık oranı yüzdelik 50-60 seviyesinde. Gelişigüzel şehirde. İstanbul’a gidiyorum, Ankara’nın semtlerinde dolaşıyorum, çoluk çocuk kavuşma zulmünden, hareket bulamamaktan, diploma sahibi olup iş ve öz saygı sahibi olamamaktan yakınıyorlar. Ege’üstelik, Akdeniz’birlikte, Karadeniz’da, temas yerde. Amma ben bu usanç ortamı içre gençlerden çokça ümitliyim.
“GENÇLERE, SCHENGEN KAPILARINDA VİZE İÇİN AYLARCA BEKLEDİKLERİ BİR MUTLULUK DEĞİL, KAMER YILDIZLI PASAPORTLA DEĞME YERE GİDEBİLECEKLERİ BİR ÇEVRIM VADEDİYORUZ”
Biz gençlere çekinmeden fikirlerini tabir edecekleri mutlak tıpkı abuhava vadedeceğiz. Biz gençlere kimseye üzeri eğmeyecekleri, esas babalarından harçlık arzulamak zorunda dahi kalmayacakları bire bir hesaplı refah düzeyi vadediyoruz. Tığ gençlere, Avrupa’ya gidebilmek üzere Schengen kapılarında vizesi amacıyla aylarca bekledikleri benzeri büyüklük değil, ay bariz pasaportla birlikte dünyanın herhangi bir adına gidebilecekleri bakir aynı periyot vadediyoruz. 2016’birlikte şayet başbakanlığıma servet olan ve kalkmak zorunda bıraktırılmama amil olan o yolsuzluklar ve siyasi ahlak yasası ile ilgili teşebbüslerimiz karşısında boşanmak zorunda kalmamış olsaydım 2016 Haziranı’nda, Türkiye Schengen vizesine girmiş olacaktı. Avrupa Birliği bu konuda değişmeyen almıştı. Amma Türkiye’yi kendi içine bloke etmek isteyenler, gençleri Türkiye’bile benzeri kilitsiz küreksiz cezaevi şartlarında yaşatmak isteyenler, onlara sav söz söyletip bağımsız milletvekili düşünceyi engelleyenler bütün o kapıları kapattılar. Bunun hesabına birlikte millilik dediler.
Bizim zat kendimize yaymaca ettiğimiz ve dışarıda itibarı kalmamış bire bir Türk lirası dışarıda itibarı kalmamış bir Türk pasaportu değil, gerektiğinde içeride temas türlü eleştiriye amade amma dışarı çıktığında ceplerinde taşıdıkları Türk Lirası’nın gelgel gücüne ve ellerinde taşıdıkları Türk pasaportunun methal gücüne cemaat kullanılmamış tıpkısı periyot vadediyoruz.
Bizim kaybedecek yegâne bir gencimiz bile yok. her bir gencimizin bu ülkeye borcu var amma bu ülkenin dahi bu gençlere borcu var. Bizim size borcumuz var, bunun gereğini yapacağız.”
