Danıştay 10. Dairesi’nin Tababet Fakültesi Öğretim Üyesi hekimlerin muayenehane açmasına yönelik birbiriyle çatışık kararları şaşkınlık yaratıyor.
Sözcü’den Kemal Atlan imzasıyla kayran kayran habere bakarak Danıştay 10. Dairesi, darülfünun hastanelerinde fariza yapan akademisyen statüsündeki doktorların, elan evvel muayenehane açabileceği yönde değişmeyen verirken demin ise muayenehane açamayacakları yönde karar verdiği öğrenildi.
ÖĞRETİM ÜYELERİ TEPKİLİ
Danıştay 10. Dairesi, demin birlikte üniversite hastanelerinde fariza eden öğretim üyesi doktorların, muayenehane açıp açamayacağı konusuyla gündemde.
Danıştay 10. Dairesi’nin Tababet Fakültesi Akademisyen hekimlerin muayenehane açmasıyla ilişik birbirinden aksi verdiği kararlar, darülfünun hastanelerinde fariza özne öğretim üyesi doktorların tepkisine bozukluk oluyor.
DANIŞTAY AYNI, DAİRE AYNI, DEĞIŞMEYEN FARKLI
Mecmu Gün Yasası’nın yürürlüğe girmesinin ardından başıboş iz yürütme etme hakkı olan akademisyen statüsündeki hekimler muayenehanelerini durdurmak ile üniversitede çalışmaya devam etmek ortada tercih yarmak zorunda kalmıştı.
Danıştay, geçtiğimiz sene mümasil ayrımsız karara imza atarak, öğretim üyesi doktorların muayenehane açabileceğine hükmetmişti.
2547 sınırlanmış Kanuna bağımlı yerine çalışan öğretim üyelerinden azade patika icra etmekte olanlar ile serbest çığır icra etmeyen öğretim üyelerinin, mesai saatleri sonrasında azade namına çalışabilmeleri açısından hukuksal adına eşit statüde olduklarına karar vermişti. Buna rağmen Danıştay 10. Dairesi’nin verdiği değişik kararlar kafaları karıştırıyor.
Danıştay 10. Dairesi, daha esbak kararlarında üniversite hastanelerinde fariza özne akademisyen statüsündeki doktorların muayenehane açabilecekleri yönde kararlara imza atarken, eskimemiş hiçbir kanun talimatname çıkmadan, şimdi ise ‘muayenehane açamayacakları’ yönünde kararını değiştirmesi sersemlik yarattı.
“BÖYLE GİDERSE SARIKLI KALMAYACAK”
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, darülfünun hastanelerinde görev özne öğretim üyesi doktorların muayenehane küşat sorununun çözülmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
Sağlıkta Tekmil Devir Yasası ile tıp fakültelerindeki öğretim üyesi hekimlerin muayenehane açmasına getirilen yasakla ilgili mahkemelerin verdiği ayrımlı kararlar zımnında birçok akademisyen hekimi incizap ederek, hususi sektöre mürur ya bile yurtdışına göçe zorlanıyor.
Tetkikat gösteriyor ki, üniversitelerde ve kamu hastanelerindeki hekimler ortada bir yandan yurtdışına gidiş, bire bir yandan bile hususi sektöre intikal hızlandı.
2018 yılında 877 hekim amme görevinden incizap ederken, 2021 yılında bu nicelik 2 bin 514’e balkon.
2012 yılında yurtdışına gezmek için vesika düz hekim sayısı 60 iken, takkadak 2022 Sülale ayında 197 doktor vesika amacıyla başvurdu. Hekimlerimizin darülfünun hastanelerinden, amme hastanelerinden kalkmak zorunda bırakılması ağrı verici.
Birçok doktor tıp fakültelerimizden incizap ederek, yurtdışına müracaat etmek evet üstelik özel sektöre geçme noktasına mevrut durumda.
Bunun ortadan kaldırılması ve değer statüdeki hekimlerin tıpkısı uygulamaya tabi olmaları üzere gerekli icraat derhal başlatılmalı.
Hakeza giderse tababet fakültelerinde hekim yetiştirecek hoca kalmayacak. Bu çifte standart ortadan kaldırılmalı.
Danıştay’dan “İstanbul Sözleşmesi” kararı
Pınar Projesi Davası’nda enteresan evolüsyon: Danıştay’dan ret
Zeytinliklerin madenciliğe açılmasına Danıştay freni
