Bartınlı Gazeteci Halil Uğurlu, Polis Şiddetine Maruz Kaldığını İddia Etti

TUNAKAN YILDIRIM

Bölgesel Saftirik Grup’birlikte savaş fail Bartınspor ve 1926 Polatlı Belediyespor maçı sonrasında polis güçleri ve taraftarlar arasında yaşanan arbedede aynı vatandaşın yerde polis vasıtasıyla tekmelenmesini engellemek isteyen gazeteci Halil Uğurlu, polisin şiddetine maruz kaldığını iddia etti. Bartın Valiliği, fenomen nedeniyle soruşturma başlatıldığını ve ayrımsız polis memurunun görevden uzaklaştırıldığını açıkladı.

Lehçe Müptedi Küme’birlikte mücadele eden Bartınspor ve 1926 Polatlı Belediyespor arasında güzeşte oynanan maçta bir futbolcunun taraftarlara el hareketi yapması gerginliğe sebep oldu. Bartınsporlu taraftarlar, maçtan sonradan 1926 Polatlı Belediyesporlu futbolcuya tepki yayımlamak istedi. Polisin müdahalesiyle karşılaşan taraftarlardan bire bir tanesi polis güçleri tarafından yere yatırılarak tekmelendiği anda, görüngü yerinden naklen yayın özne Bartın Halkın Sesi gazetesi sahibi ve Ahaber muhabiri Halil Uğurlu takılmak istedi. Fakat polis güçleri, Halil Tekin’e müdahalede bulunuldu.

“EMNİYET BAŞÖĞRETMEN YARDIMCISI TARAFINDAN ‘DAĞITIN ŞUNLARI’ TALİMATI VERİLDİ”

Halil Tekin, maçtan sonradan yaşanan olayları şöyle anlattı:

“Maçın bitiş düdüğü çalındı. Ego, tören düzeni tribünün olduğu yerden canlı yayın cihazlarımı topladım, 20-25 an sonradan aşağıya indim ve aşağıya indiğimde, Polatlısporlu futbolculardan bir tanesi, ‘Hacı’ isimli topçu, daha ilk Bartınsporda oynayan aynı futbolcuydu, maçta gol attıktan bilahare seyirciye dönerek aynı umum hareketi yaptı. Bu sıkılmazlık karşısında üstelik Bartınsporlu taraftarlarından 30-35 yabanlık ayrımsız kadro, polis güçleri barikatının kayırıcı tarafında Hacı’yı protesto etmek amacıyla bekliyorlardı ve Hacı bundan sonra, araca çıkarken protestolarını yaptılar. Ego, naklen yayın anahtar cihazımla pusat yapıyordum, Polatlısporlu futbolcular otobüse binerken. Henüz sonraları benzeri istek verildiğini öğrendim. Inanma müdür muavini aracılığıyla ayrımsız talimat verildiğini ve ‘Dağıtın şunları’ talimatının alındığını. Anında polisler barikatın üst tarafına geçerek o 30-35 şahsiyet grubu dağıtmaya başladılar ve ekip kaçarken polislerde ardı sıra gidiyordu.

“TARAFTARA ÇIFTE ATAN POLİSE ‘SEN HANGI YAPIYORSUN’ DEDİM, HIZLA ELİME SALDIRDILAR”

Ben taşıt cihazımla pusat esnasında, yerde diz üstü yatan, elleri arkada olan bire bir kişi gördüm ve 5-6 tane polis birlikte üzerindeydi bu kişinin. O tam ego cazibe yapıyordum, bilcümle hepsini kaydettim. O esnada aynı polis memurunun, sivil güzel, polis güçleri yelekli polis güçleri memurunun yerde diz üstü yatan kişiye tekme vurduğunu gördüm. İlk tekme nazik ihtimal vücuduna, amma ikinci tekmenin yüzüne akla yatkın vurulduğunu gördüm ve üçüncü tekmeyi atmaması amacıyla ‘Sen ne yapıyorsun’ dedim. Çünkü Tanrı göstermesin, öldürebilir üstelik. Ego engelleme ettim.  İnsani tıpkı görev bu yani, yavuklu müdahale ettim. ‘Sen hangi yapıyorsun’ dedim, ‘Siz’ demedim, özellikle bunu belirtiyorum. Zira neden? Benim polisin görevine işgal gibi bire bir yetkim bulunmayan. Ama şurası biliyorum; polisin bile tekme atma yetkisi yok.

“BANA ENGELLEME EDEN BİR POLİS, BENİ KURTARMAYA GELEN ÜSTELIK BİR POLİS”

Polis Güçleri, orada kendini cezalandırıcı konuma getirmiş, kendini kaybetmiş. Elinde benim telefonu gördüklerinde, ast tarafta bir polis elan varmış, o çabukça elime sarıldı ve ‘Telefonunu ver’ dedi. O fasıla telefon kaydı kesildi, gayrı gazeteci arkadaşların görüntüleri var. O esnada peş tarafımdan aynı kişiyi kol üstü yere yatırdılar. Ego telefonumu vücudumun altına sakladım, elimi de oraya koydum. Bire Bir polis başıma paradigma ile bastırdı, ayrıksı polis sağlıklı ve sol kaburgalarıma makul üzerime ayağını koydu. Ayrımsız tanesi bile sol elimi alıp huysuz bilezik atmaya çalıştı, amma esen hazin vermediğim amacıyla kelepçeleyemediler. O esnada birisi bana çifte attı esen tarafıma, yani elimi boşaltmamı istiyorlar, ‘Telefonu ver’ diyorlar. Ego vermeyince belli belirsiz ayağının burnu ile vuruyordu bana. O mesafe bire bir polis güçleri geldi, bildiğim kadarıyla polis ve dediği şu; ‘Ne yapıyorsunuz siz, Halil Abi’yi tanımıyor musunuz?’ Bakın, bana müdahale eden tıpkı polis güçleri, beni kurtarmaya gelende tıpkısı polis.”

BARTIN VALİLİĞİ, POLİS MEMURUNUN GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILDIĞINI ÇAKILADI

Öte yandan Bartın Valiliği, tor karşılaşma sonrası aynı taraftarın çarpma edilmesine ilgilendiren bir polis memurunun görevden uzaklaştırıldığını açıkladı. Valilikten yapılan yazılı açıklamada, geri TFF Bölgesel Tıfıl Tabur 5. Grup’ta Bartınspor ile 1926 Polatlı Belediyespor arasında Bartın Atatürk Stadyumu’nda oynanan karşılaşma sonrasında bir taraftar ile gazetecinin çarpma edilmesine ait görüntüler konusunda sormaca başlatıldığı belirtildi. Açıklamada şunlar kaydedildi:

“Evvel oynanan futbol müsabakası sonrasında tıpkısı taraftarın yerdeyken darp dilmesi görüntülerine ilişkin, ağırlık kullanmanın sınırlarının aşılması kapsamında Valiliğimizce müfettiş talebinde bulunulmuş, bir zamanda ilgilendiren personel (polis memuru) soruşturmanın selameti açısından görevden uzaklaştırılmıştır. Maç sonrası meydana mevrut bu patetik görüngü zımnında temas ne büyüklüğünde görüntülerde düzlük düzlük taraftar şikayetçi olmadığını beyan etse birlikte görevli aynı memurun yaralandığı, bire bir gazetecinin darp edildiği iddiasına ilgilendiren namına görüngü mecmu yönleriyle araştırılarak sorumlular hakkında vacip sıkı düzen işlemleri gerçekleştirilecektir.”

Share: