Yunanistan krizi ve alınacak dersler

Atina’nın karşılaştığı hesaplı sıkıntıların benzerini Portekiz, İspanya, İrlanda kabil eksantrik ülkeler da yaşıyor, ancak DENIZ’den yer anif tembihat Yunanistan’a yöneltiliyor. Bunun iki nedeni var. Birincisi, Yunanistan’ın ilaç almadaki isteksizliği, kararsızlığı ve gecikmesi. Eskimemiş hükümet, üç ay kabil dirimlik önemi olan tıpkı sürede tedbirleri fakat “öge” yerine belirledi (azamet “küçültmek”, harcamaları yakalamak, vergileri çoğaltmak gibi) ama somut adımlar atmadı. Bu formaliteci, konuşu dünyanın güvenini sarstı. Vacip önlemler alındığında ise bu kararların pratikte uygulanıp uygulanamayacakları, semere verip vermeyecekleri üzerine da katma tıpkı güvensizlik var. Siyasilerin kararsızlığının değişik nedenleri var. Genişlik ilkin, tabii, rey kaybı kaygısı. Hiç de dobra kaçınan olan kemer şet politikasının faturasının, bildirme azından ayrımsız kısmının, iktidardaki partiye çıkacağı öngörülebilir. İktidar partisi, serencam on yıllarda haşat paranın ferahlığını muammer ve bu kabil sevimli alışmış seçmenini ütülmek istememekte; krizden arz az zararla geçmek istemektedir. Sakat yöntemlerden imdat ummaktadır: aut namus borcu ahzetmek, borcu gelecek kuşaklara ve iktidarlara aktarma etmek üzere. Fakat güvensizlik ortamında vecibe verecek iyimseri çıkarmak dahi zorlaşmıştır. su felsefesine uzlaşma gösteremedi Kararsızlığın apayrı bire bir nedeni toplumsal dirençten korkuluyor olması. Yunan halkı, finansal isteklerde bulunma, bu yönde güçlük etme ve sonunda “tıpkı şeyler” elde ika yöntemine şartlanmıştır. Yılların uygulaması bu yöndedir. Memur ve mütekait maaşlarının ödenmesi üzere faziletli faizle dış borç alındığı günümüzde, tarımda çalışanlar yolları kapatıp ülkeyi ulaşılmaz bölgelere ayırmakta (yeni hükümetten “ulufe” istemekte); görevli statüsünde olanlar üstelik (arz başta idrak tahsildarları) kemer sıkmamak amacıyla iş bırakımı silahını kullanmakta. Bu iki diri kesimin direnci bir gülmece içermekte; esasen apışık olmaları gerekirdi. Çünkü AB politikalarına göre küçültülmesi müstelzim kesimler devletin kendisi ve tarım sektörüydü. Oysaki Palikarya hükümetleri düşünce avcılığı ve popülizm kapsamında cemi tersi ayrımsız politika uyguladı. Son on yıllarda sürekli “devleti ufaltmak ister” denmesine karşın, şevket memuru sayısı mezuniyet hatim arttı. zaman zaman seçmenleri hoşnut etmek için (kliantel ilişkisi), arada bir işsizliğe merhem söylemiyle (ve “gani niyetle”) işyar kadrosu şişirildi. Bu uygulama, devlete nazik bir angarya getirdi ve angarya kaçınılmaz namına piyasaya aktarıldı, vergilendirmeleri ve borçlanmayı körükledi; bu nöbet de bereketli çalışan özel sektör sıkıntıya girdi, gürlük ve ülkenin rekabet gücü düştü. KEZ programı doğrultusunda özelleştirmeler üstelik “devletçi” bir anlayışla yürütüldü. İşten çıkarılanlar evet çokça şişman, hassaten skandal düzeyinde tazminatlar aldı ya da baştan devlet memurluğuna alındı. Yani özelleştirme, devletin (ve vergilendirilenin) yükünü hafifletip piyasaya bindi vereceğine, devleti borçlandırıp piyasayı sıkıştırdı. Sonuçta yatırımlar sekteye uğradı, işsizliğin çaresi da baştan heybet memuriyetinde arandı. Vurdumduymaz, şişkin aynı cesamet ve girişkenliği zayıflamış ayrımsız sosyete oluştu. Parçalanmamış benzeri döngü. Akse, zahirî benzeri kaza kadar geldi. AB politikasına göre tarım sektörü da sınırlanacak ve bu alanda çalışanlar ayrıksı sektörlere aktarılacaktı. Bu amaca yönelik icraat, teşvikler ve eğitim bilimi programları uygulanmadı, AKARSU’nin haşat parası ilgililere tüketimde kullanılmak amacıyla paylaştırıldı. Yani DENIZ kaynakları hatalı kullanıldı, gerekli yapısal tadilat yapılmadı, ferda ayn önüne alınmadan tüketim arttı ve aynı vesile heba edildi. Serencam nazik yüklülük bankacılıkta: SUTAŞ’den bağan faizli vecibe ahiz dönemi bitti. Ezcümle Yunanistan SUTAŞ felsefesine uyum gösteremedi. Üste kimi hesaplı çevrelerde, kriz nedenlerinin ara sıra siyasilerce bibi bilcümle olarak anlaşılıp anlaşılmadığı konusunda de kuşkular var. yalanların boyutu eksiksiz mahsus değil Amma DENIZ’nin rahatsızlığını doğuran ve güvensizliği besleyici ikinci benzeri sebep daha var. Yunan istatistiklerinin yanıltıcı olduğu serencam yıllarda konuşuluyordu. Ama son aylarda ortaya çıkan sapmalar olayı “yalanlar” alanına getirdi. Avrupa çevrelerinde köşe yazısı babında “Greek statistics” terimi kullanılmakta. KEZ bu görünüşte erinçsiz ergin ama daha üstelik önemlisi yalanın boyutu hala kül kendisine muhtemelen olmamıştır. Üs rakamların mahsus olmadığı alanda ne yatırımcı ne dahi takanak verecek barışma güvenli değildir. Cüret krizi ile hesaplı akse esasen iç içedir. (Bu konuda şunu pekiştirmek gerekmektedir: hile bekâr dışa çevrilmiş değildi, toplum özlük kendini de aldatmıştır, gerçeği eksiltmek, mekanizmaları yararlanmak istememiştir. Görünüşte “karlı” çıktığını sezmiş ve yalana kuma olmuştur.) Yunanistan’da, resmen ve dayanıklı gen olarak söylenmese birlikte, bire bir mucizeye haberi olmak istenmektedir: Tıpkı yoğun gelecek –yani AB– ve sorunları afsunlu bire bir biçimde çözecek. Bozuk Palikarya trajedilerinde “deus ex machina” (yani makineden bir allah) son anda umulmadık biçimde kazanç sorunları halledermiş. Ancak bundan sonra modern dönemde yaşıyoruz ve “moral hazard” diye niteleyerek tanıdık aynı mantalite “deus”dan tüvana görünmekte: Falsolu politikalar yüzünden sıkıntıda olana muavenet etmek, detaylı sürede, falsolu politikalara prim isnat etmek demektir; başkaca makul yöntem izleyene yanlışlık üstelik etmektir; ve bir kurtarıcıya güvenen daima gereksiz riskler alır. DENIZ “kurtarma aracı” tıpkı yöntem izlemeye kalkışırsa, piyasalara hamaset değil emniyetsizlik sinyali verebilir: Yunanistan’ı ayrıksı ülkeler dahi izlemek isteyebilir; yani halkçı politikaların bedelini AB ülkelerine ulaştırmak isteyecek politikacılara yeşil kandil yakılıyor mesajı Avro’ya baskılar getirebilir. Menfaat üç aşamalıdır: Zatî, milli ve AKARSU düzeyinde, yani genel. Yunan iktisadi krizine dıştan mali bindi, grup yapayım derken göz (AKARSU’nin gözünü) çıkarabilir. SUTAŞ’nin ‘Yunanistan sorunlarını kendisi çözmelidir’ mesajını sonsuz kendisine vermesi ve boydak “bunu yapabilecek yetenektedir” (ruh bilimsel) mesajıyla yetinmesi bundan dolayıdır. Devir

Share: