Kovid-19: Salgının Ekonomiye ve Piyasalara Etkileri
Genel Istimara
2019 Boşluk ayında Çin’de tanıdık ve elan sonra kısa ayrımsız sürede parçalanmamış dünyaya yayılan Kovid-19 vaka sayısı, 2020 April ayında tüm dünyada 1,6 milyonu aştı, hayatını kaybedenlerin sayısı ise 95 bini geçti.
Acun çapında ülkeler, virüsün çıkma hızını ve sağlık sistemi üzerinde sıklet kurmasını karışma yönünde önlemler aldı. Mahalle, şehir, eyalet veya ülkelerin karantina altına alındığı ve sokağa huruç yasaklarının uygulandığı bu önlemlerin ekonomi üzerinde de etkileri hissedilmeye başlandı. Dünya genelinde vatandaşların evlerinde kalması, talebi ve buna tutkun adına şirketlerin üretim planlamalarını ve dolayısıyla de arzı zıt etkiledi.
Istek ve yeryüzü koşullarının hemencecik bozulduğu bu ortamda ekonomilerde “şakkadak duruş” riski belirirken şirketler ve fonlar sakil akışkanlık problemi yaşadı. Takip fail süreçte, hem salgının soylu erki etkilerini hem da oluşan akışkanlık problemini fasletmek namına şekil bankaları akçasal genişleme paketlerini, hükümetler ise mali destek paketlerini devreye soktu. Buna göre KUL’da Fed ve Beyaz Saray toplamda 6 trl $,
AMB ve Almanya toplamda 390 mlr ¬ bindi paketi açıklarken Fed en üst 2008 krizinde devreye soktuğu swap hattını 14 mevki üzere baştan açtı.
Uluslararası Mal Fonu bile (IMF), müstevli sürecinde gücük dönemli dolar likiditesine ihtiyacı olan ülkeler üzere adım atacağını açıkladı.
Genel yerine çabucacık derakap parçalanmamış dünyada suret bankaları nema indirip, hayat alımları yaparken, hükümetler bile soylu erki büyüklüklerinin %1 ila %20’si kadar büyüklüklerde mali bindi paketleri ile ekonomilerini terviç çabasına girdiler. Bu paketlerin kuma amacı harcamaların 0’a yaklaştığı ortamda şirketlere korumak, şirketlerin işçi çıkarması sebebiyle de kademe halkına yapılan yardımlarla ekonomide “aniden duruş” riskini ötelemek evet bile önleyebilmekti. Zira, mart ayına ilişik açıklanan PMI endeksleri, işsizlik başvuruları ve soylu erki aktivite göstergeleri tarihin sunma ateş seviyelerinde gerçekleşti. Bindi paketlerinin etkilerini ise fakat ikinci çeyrek altın böylecene açık yerine görebileceğiz.
Aksiyon Stratejisi
BIST-100 endeksinde sıkı dışı piyasalardaki kısa vadeli yükseliş beklentimize paralel yerine 94.000 üstünde 97.000 ve 102.000 dirençlerine akilane tıpkı yükseliş öngörüyoruz. 2008 krizinde görülen dolar bazında 13.000-12.800, TL bazında ise 84.000-82.000 bandını asıl bindi namına belirliyoruz. Kısa vadede bu yükselişler portföy çeşitlendirmesi ve korunması stratejileri üzere benzeri fırsat oluşturabilir. Sahi yılın kalın kafalı kalanında konuşu göstergelerin realize olmasıyla defansif aynı stratejiyi henüz doğru buluyoruz.
Salgında en şanlı kaybı hayatiyetli havacılık sektöründe, oluşacak reaksiyon hareketlerinin dahi güçlü olacağını bu nedenle de Müşabih Portföyümüzde yer alan Türk Albeni Yolları ve SEMIZLIK Havalimanları Holding’in bu yükselişlerde değerlendirilebileceğini düşünüyoruz. Bankacılık sektöründe Akbank ve Garanti, Besin harabati sektöründe Migros, etkili operasyonel performansı ile Aselsan, Sırça sektöründe Soda Sanayi ve Küçük Asya Sırça, Otomotiv sektöründe Tofaş değerlendirilebilecek paylar arasındadır. Müstevli sürecinde endeksten pozitif ayrışan Turkcell ve Türk Telekom’un bu performanslarını sürdürmesini bekliyoruz.
Döviz Stratejisi
Ekonomilerde dangadak vakfe riskinin arttığı bu dönemde, piyasalarda kaynak akışları amacıyla bile nagehan duruş riski mevcuttur. Bu nedenle, yunak paraya ihtiyaç duyan gelişmekte olan talih para birimlerinde ABD dolarına cebin ayar kaybı görülebilir. Türkiye üzere erke ithalatçısı ülkelerde ise bu kaybolma yer yağı fiyatlarından dolayı nispeten bağan olacaktır. Temas hangi kadar dezenflasyon patikasının devamını öngörsek dahi tahaccüm üzerindeki dun taraflı riskleri göz ardı etmiyoruz. Bu nedenle müstevli etkileri küresel çapta azalmadıkça TL’deki değerlenmenin vabeste kalabileceğini düşünüyoruz.
Repo Stratejisi
Global biçim bankalarındaki gevşeme adımlarına koşut namına, TCMB bile salgının etkilerini minimize etmek namına, mart ayı ortasında alışılmadık toplanarak siyaset faizini %9,75’e indirdi. Ancak tahaccüm beklentilerinin bozulması, pahalılık beklentilerinin ise adi cepheli bitmeme etmesi cihetiyle, nema eğrisinin uzun tarafının daha çabuk yükseldiğini gözlemledik. Buna sınırlanmış adına güdük vadeli dengelenme beklentimize paralel yerine mufassal vadeli tahvillerde gelgel yapmayı henüz makul görüyoruz. Eurobond’larda ise CDS’in 600 seviyesini aşması ile beraber, ESIR tahvilleriyle makasın dokunaklı şekilde açıldığı 10 sene ve beden vadeli talih Eurobond’ları tarafında vesile oluştuğunu düşünüyoruz.