Reis ‘hata yaptım’ diyebilmeli

Bu tanımın anlamı günümüzün metanetli rekabet koşullarında henüz da iyi oturmaya başladı. Sabancı Üniversitesi Idare Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nakiye Boyacıgiller ile söyleşiye giderken aklımda kuram konuşmaktan çokça pazardaki hakikat mücadeleyle başa çıkma şef profilini bahsetmek var. Prof. Boyacıgiller ile hareket dünyasından siyasete uzanan yelpazede liderliği konuştuk. Babası İTÜ mezunu bire bir yer yağı mühendisidir. Amerika’de tıpkı petrol şirketinden teklif gelince Nakiye Boyacıgiller annesinin karnında Amerika’evet uçar. Tıpkı kaza sonrası annesini kaybedince üstelik babasıyla gelişigüzel ülkeye dönerler. Lisansını Boğaziçi Üniversitesi İşletme bölümünden, MBA efdal lisans derecesini California Üniversitesi Los Angeles’tan (UCLA) alır. İlk arzulu işi California, Ün Jose’deki IBM firması evet. Doktora derecesini ise California, Berkeley Üniversitesi’nden almaya doğruluk kazanır. Bellemek karakteristiği olunca akademik kariyer yapması birlikte kaçınılmazdır. Akademik kariyerini 1986-2003 yılları ortada Ün Jose Eyalet Üniversitesi’nde sürdürür. Esas ilgi alanları kültürler arası hile modelleri, uluslararası koca kaynakları yönetimi, örgüt kültürü ve hile bilimleri pedagojisi olan Boyacıgiller, 2003 yılında ‘İyi ki buradayım’ dediği Sabancı Üniversitesi’hangi katılır. Metin çok akademik derginin eser kurulunda görev işleyen Boyacıgiller, Uluslararası İş İdaresi Akademisi (AIB) başkan yardımcılığını dahi yürütüyor. ‘BEN LİDERİM’ DENİLİNCE OLUNUYOR MU? Boyacıgiller’le söyleşimizi teori üzerinden günümüz dünyasının gerçekleri üzerine kurmak istiyorum. Bunun amacıyla üstelik Sabancı Üniversitesi’nin MBA, Executive MBA ve Mal Efdal Lisans programlarının tanıtımında iddia edilen, “21. yüzyılın getirdiği güçlüklerin üstesinden ati, Türk ve dünya şirketlerine önderlik edebilecek çözümlemeli ve yönetimsel becerilere eş zihayat profesyoneller yetiştirmeyi amaçlıyoruz.” cümlesinden yola çıkıyor ve önceki sorumu soruyorum: 21. yüzyılın zorlukları nelerdir ve bu zorluklarla esas edecek önderlik özellikleri nelerdir? “2002 yılı krizi, bankacılık sistemimizi düzenlememizi sağladığından, sonuç krize bitli bire bir finans altyapıyla girdik. Bu sayede dahi krizin etkilerinden görece daha bir iki etkilendik. Ancak bu akse bize ayrımsız ülkenin global koşullardan yegâne başına etkilenmeyeceğini üstelik öğretti. Eğer şerait herkesi etkiliyorsa tığ bile dünya ile birlikte tıpkı vizyonla geleceğe hazırlanmalıydık. Küreselleşmeden söz etmek ise imdi az kalıyor. Bugün dünya herkesin birbirinden etkilendiği tıpkısı ortama dönüştü. Bundan yağlık hızlı öğrenirken eğitimimizi de dünya standartlarına çıkarmalıyız. Günümüz insanı bundan sonra iş hayatı süresince eskisi kabil beş altı hareket değiştirmeyecek, tersine zorunlu kendisine beş altı kariyere birden sahip olacak. Şartlar çok ayrımlı kültürlerden gelen insanlarla çalışmayı gerektiriyor. Bunun amacıyla elan ekol yıllarından başlayarak mektepli değiş programlarını çokça önemsiyor ve ecnebi öğrencilerin okulumuza gelmesi amacıyla çaba gösteriyoruz. Yurtdışında terbiye almak veya hisse senedi deneyimi kısaltmak atlanmaması müstelzim makro konulardan. Dünyayı bol bellemek gerekiyor. Akva aynı eğitim bilimi temeli ise eşya. İş eğitimle üstelik bitmiyor, araştırmacı ayrımsız kişiliğe iyesi olmak, adam olmak da gerekiyor. Mızıka çalışmasına şanından olmak ise her an önem kazanıyor zira benzeri işi başarmak için biricik başına gelmek yetmiyor. beraber hiçbir ant göz ardı edilmemesi gereken laf ise etik bilimi.” diyen Prof. Boyacıgiller, günümüzün ve geleceğin ülküsel önder profilini çiziyor. Bu sefer üstelik günümüz Türkiye’sinin yer yetişkin konularından birine, kıtlığını yaşadığımız, yaşadığımız üzere de on yıllarca kendilerinden vazgeçemediğimiz liderler konusuna değiniyor ve ‘İdeal reis lacerem yetişir?’ diye soruyorum. “Öncelikle reis olabileceklerin önünü yarmak gerekir. Günümüz şartlarında iri ağırbaşlılık üstlenen liderlerin bu makamı biricik başlarına yönetmeleri hangi bile tam olmaları mümkün. Koşullar ekipteki herkesin durumsal önderlik yapmasını lazım kılıyor. Kadro içindeki farklı elemanların birlikte şerait gerektiğinde sorumluluk hissedip önderlik etmesi gerektiğine inanırım. Fakat hem liderin hem kurumsal kültürün yeni liderleri cesaretlendirmesi gerekir.” diyen Prof. Dr. Boyacıgiller’e bizdeki siyasal liderlerin imdi karizmatik önderlik tanımına uyduğunu, bunun muvaffakiyet üzere tam olup olmadığını soruyorum. Delici liderler aynı biçimiyle makamdan uzaklaştığında liderin izleyenleri boşluğa düşüyor. Buna sunu bol benzer ANAP ve rahmetlik Turgut Özal türlü. “DYP’da bile Süleymen Demirel sonrasında benzeri buut söz konusu oldu.” dediğimde, “Benzeri liderin kitlelere önderlik edebilmesi için henüz bayağı yaşlardan bu makama hazırlanması gerekir. Buna ongun bir örnek Bill Clinton’dur. George W. Bush’un babası George W.H. Bush’u izleyerek başbuğ olması dahi âdeta yaşlarda politikaya hazırlanmak açısından bir örnek tür. Ancak mahdum Bush’un aynı pasaportu olmadığını, mutluluk dışına başkanlığı öncesinde on paralık çıkmadığını bile terennüm etmek icap. Yurtdışına hiç çıkmamış tıpkısı Amerikalının başbuğ olması birlikte esasta çokça enteresan bire bir vakadır.” diyor. “Evet, ya Barack Obama görünüşe göre akıbet yıllarda başkanlığa hazırlandı deniliyor.” dediğimde, “Ihtimal başkanlığa değil amma bire bir eksantrik gönül rahatlığı üzere tedarik yaptığını göstermek olabilir. Obama’nın kariyerinde üstelik politik tıpkı terbiye süreci gözüküyor.” cevabını veriyor NE ELEŞTİRİYE NE DE ELEŞTİRMEYE AÇIĞIZ Nakiye Boyacıgiller, “Liderin başarısında namına mümasil halkada bulunanların realist eleştiriler yapması gerektiğini düşünürüm. Elbette eleştiriden kimse hoşlanmaz ama önderlik makamına oturanlara ulaştırmak bile soğuk gelebiliyor. Fakat unutmamalı kim realist eleştiri yapabilmek üstelik kocaman. Tığ cemiyet olarak realist eleştiri yapmayı da sağlam bilmeyiz. Tüm mesele makul eleştiriyi doğru zamanda yapabilmekte. Eleştiriyi yapanın dahi, yapılanın de bunu kişiselleştirmemesi gerekir. Bakın İngiltere’ye. Başbakanları Gordon Brown özeleştiri yaparak görevinden çekilme ederken, ülkenin yıpranmamış başbakanı Muhafazakar Tümen lideri David Cameron oldu. 43 yaşındaki Cameron, İngiltere’dahi serencam 200 yıl zarfında makama gelen sunma dinç başbakan. Gençlerin önü açılmalı.” ifadelerini kullanıyor. “Ülkelerin ve liderlerin kendi sınırları süresince kalan meseleler amacıyla çözüm üretme zamanı geçti. Bu sebeple birlikte sorunun çözümü nereden gelirse gelsin, teklif da, öneren üstelik önemsenmeli, bir hal alternatifi olarak değerlendirilmelidir. Örneğin Amerika meselelere kendi gözlüğünden bakar. Bu nedenle birlikte ortak bir çözüm bulmakta eksiktir. Ancak akıbet dönemde Amerika bu ‘ben bilirim’ yaklaşımdan vazgeçti. Dünyayı tanımadıklarını ve ayrımlı dilleri bilmediklerini ayırt ettiler. Şimdilerde İngilizcenin dışında açar dahi öğreniyorlar. Sair yandan eğitimlerini birlikte uluslararası birikimleri kapsayacak şekilde genişletmeye başladılar. Sonuç olaylarla dünyayı anlamaları gerektiğini gördüler, kozmopolit olmaya çalışıyorlar. Ego buna ‘küresel karın’ diyorum. Küresel barış ve analizör için yekpare devletler ve onların liderleri ‘küresel aklı’ kullanmalı. Bize gelince; akıbet dönemde ‘global aklı’ kullanabilen iş dünyamızın çok muvaffakiyetli uluslararası yöneticileri var. Kocabaşı Şehir, Bayındırlık Beba ve Ahmet Bozer bereketli eğitimli dünya çapında liderler olarak öne bundan sonra. Önder özeleştiri yapabilmeli, gerektiğinde hata yaptım, gerektiğinde dahi bilmiyorum diyebilmeli. Bizde hala çoktan selektif sınavlarla üniversiteye mektepli alıyoruz. Soruların cevabı, vakit kaybetmeden yeniden verilen bu berceste yanıtlarda mıdır? Acun çoktan değişti; mukteza olan düşünce da eğitim bile bu değil.” diyen Nakiye Boyacıgiller, ‘toptan karın’ konseptinin da savunucusu. ÖĞRENCİLER, İMKÂNLARDAN YARARLANAMIYOR Prof. Dr. Boyacıgiller, 1995 yılında Sabancı Üniversitesi kurulurken kendisinin bile içinde yer aldığı şu çok ünlü üç günce kontrol toplantısını unutmuyor. Katılımcıların Sabancı Üniversitesi’nin esas prensiplerini oluşturduğu us fırtınasında tıpkı okulun şekillendirilmesine tanık olmayı ve zarfında yer almayı haddinden fazla ateşin buluyor. Bu kontrol toplantısında temas husus ayrıntılarıyla mutasavver. Çünkü cümle eğitim bilimi kuruluşları daha ilk yapılmışı tekrarladığından, sunma yeniden yola çıkarken ayrımlaşmak arz yetişkin bekçi olarak sınırlı. Öğrencilerin eğitim sürecinde ihtiyacı olacak mecmu füru düşünülmüş olmasına karşın Boyacıgiller’e göre öğrenciler tekmil imkanlardan yeteri büyüklüğünde faydalanmıyor. “Ilk bunu istemeleri lazım.” diyor ve “Yurtdışından Türkiye’ye öyle çok murat var ki ego üniversitede daim mihman ağırlamaktan yoruldum. Herkeste bizimle tıpkı şeyler etme isteği var. Bu fırsatı kaçırmamalıyız.” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Boyacıgiller, dünyaya ilişkin vizyonunu da şöyle tanımlıyor: “Çin’den henüz geldim. Umarım bilcümle hazar zarfında olurlar. Müthiş ayrımsız güçleri var. bu arada başta dünya barışını esirgeyici uluslararası örgütlerin elan kıpırdak olmasını istiyorum. Alelhusus çevre konusunda duyarlılık artmalı.” Boyacıgiller, acun ekonomisinin ‘global beyin’ konseptinin de ışığında dengede durması gerektiğine dayalı düşüncelerini anlatım ediyor. Arz kocaman özdek değerlerimiz Sabancı Üniversitesi’nde anne değerlere önem verilirken terbiye programları birlikte sürekli adına günün gereklerine bakarak revize ediliyor. Üniversitenin ilk iki yılında öğrencilerin zat uzmanlıklarını seçebilecekleri tıpkı ders programı izleniyor ve bu sürenin bitiminde öğrenciler kendi kariyerlerine kendileri değişmeyen veriyor. Bu birlikte Sabancı Üniversitesi’nin ülkemizdeki misilsiz aynı uygulaması. Prof. Dr. Boyacıgiller Türkiye’nin geçmiş ve bir tane kılgılı para eğitim merkezini dilinden düşürmüyor. Idare Bilimleri Fakültesi bünyesinde Para Faziletli Lisans Programı’nda nesep bir muamelat odası hissi veren Finans laboratuvarı CAFE’de (Center for Applied Finance Education) mal sektörüyle bildirişim kurularak icraat yapılıyor. Bu çalışmanın de iş hayatında kalburüstü sonuçlar verdiğini söylüyor. ANT

Share: