Murafaa, Buca Hapishane’nin Katabolizma İhalesini, Mapus Yıkıldıktan Sonradan İptal Etti

Buca Cezaevi’nin hurda karşılığı yıkımı üzere yapılan ihalenin iptali istemiyle İzmir Barosu marifetiyle açılan davada karar daha çok. İzmir 2. İdare Mahkemesi, hapis yıkıldıktan sonradan katabolizma ihalesinin iptaline değişmeyen verdi. İzmir Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Şefika Yıldırım Anif, “Maalesef adalet tekrar geç geldi. Etki ayrımsız öğün henüz hukuksuzluğa aşınmış düşmüştür” dedi.

İzmir Valiliği, 1959 yılında açılan 62 almanak Buca Cezaevi’nin, site merkezinde kalması, yapı yaşının fazlalığı ve ihtiyaca cevap verememesi gerekçeleriyle yıkılmasına değişmeyen verdi. Valilik, cezaevinin hurda karşılığında yıkılması için 4 Mart 2022’bile ihaleye artık. İhaleyi, 16 milyon 420 bin TL teklif veren Nermanoğlu Kazı ünlü firma kazanırken yıkım işlemleri de güdük sürede başlatıldı.

İzmir Barosu, yıkım ihalesinin iptali için 17 Mart 2022’üstelik, beceri şartnamede asbestli yapıların yıkılmasına yönelik tedbirlere meydan verilmediği, yıkımın bu haliyle gerçekleşmesi halinde cezaevi çevresinde ikamet edenlerde ve bu yıkımda çalışacak işçilerde erkin asbest liflerine maruz kalınması neticesinde muhtelif hastalıkların doğacağı gerekçesiyle sav açtı.

YIKIM İHALESİ İPTAL EDİLDİ

Sav süreci içerisinde yıkım işlemleri tamamlanırken İzmir 2. İdare Mahkemesi’nden de değişmeyen imdi. İhalenin nakız edildiği kararda, “Ister çalışanların gerekse amme sağlığının aracısız ve pahal düzeyde karşıt etkileneceği dikkate alındığında, yıkıma başlamadan evvel katabolizma izni alınması gerektiğine veya yıkıma başlanılmadan önceki asbestli imalatın var olup olmadığı, varsa asbest içeren imalatlar amacıyla asbestin türünü, miktarını ve yerini belirlemeye müteveccih envanter çalışması yapılmasının zorunlu olduğu, asbest ve gayrı benzeri bati atıkların gayrı atıklardan ayrı ve buna münhasır personel ve ekipmanlarla ayrıştırılması zorunluluğu mezkûr mevzuatta vadi aldığı halde bu hususlara ilişik olarak anlaşmazlık konusu ihaleye ilgili yönetimsel şartnamede düzlük verilmediği görülmektedir” denildi.

“MAATTEESSÜF TÜRE GEÇ GELDİ”

İzmir Barosu Umumi Heyet Üyesi Şefika Yıldırım Kaba, zaman yaptığı kayıtlı açıklamada, kararın ihaledeki hukuksuzluğu tescil etmesi açısından sevindirici olduğuna dikkat çekti ve şunları kaydetti:

“Maatteessüf türe gine geç geldi. Dava dilekçesinde ortaya koyduğumuz hususlar büsbütün yaşam bihakkın ilintili olmasına ve yadımlama sürecinin kontrolsüz biçimde başlatıldığına ilişik tüm delilleri sunmamıza rağmen yıkım parçalanmamış hızıyla sürmüş ve tamamlanmıştır. Bu fenomen aynı misil elan göstermiştir ki egemenlik sistemindeki hantallık, hukuksuzluğun ve özellikle idarenin hukuka uymaz eylemlerinin payandası olmaktadır. Talebimize ve ortaya koyduğumuz umum delillere karşın ‘yürütmeyi durdurma’ kararı verilmediğinden, münakasa ile öngörülen katabolizma kararı uygulanmış ve katabolizma işlemi sonuçlanmıştır. Fehva yerindeyse yargı tıpkı nöbet daha hukuksuzluğa yıprak düşmüştür.

“ASBESTLİ BİNALAR İÇİN EMSAL KARAR”

Temennimiz iki yönlüdür. Birincisi; idarenin çıktı bu kabil eylem ve işlemlerinde hukuka uygun davranması, emrivaki yaratmadan, öncelikle umum sağlığı ve kamu yararını fikren debi etmesi. İkincisi ise idarenin hukuka muhalif eylemleri üzerine yegâne garanti olan yargının daha çabuk çalışması ve hele dahi yaşam hakkı ile ilintili konularda, uygulandıktan sonraları iptali olanaklı sıfır amal yönünden yürütmenin durdurulması kararlarında daha görgüsüz ve acul davranmasıdır. Sonuç adına; mahkemenin asbestli binaların yıkımına dayalı kararı, son derece eleştiri ve sonrası için nazir oluşturacak aynı karardır. Her hangi kadar ihaleyi alan firma tarafından yıkım gerçekleştirilmişse de kararın kesinleşmesi ile birlikte sorumlular üzerine türel ve cezai süreci bitmeme ettirmekte kararlıyız.”

Share: