KOAH hastaları, emeksiz taktırmak üzere Tekirdağ’a geliyor!

Tekirdağ Namık Eksiksizlik Üniversitesi (NKÜ) Esenlik Aplikasyon ve Araştırı Hastanesi Başhekimi Ciğer ve Gaflet Uykusu Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nejat Altıntaş, KOAH hastalarının yaşadığı sunma balaban sorunlardan birinin çağ alıp, vermek olduğunu belirterek, bunun birlikte akciğerlere takılan vana sistemiyle aşıldığını söyledi.

KOAH hastalığının iki tipi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Altıntaş, “Biri, bronşitik dediğimiz akciğerin içerisinde öksürükle ve enfeksiyonla eli nimetli balgamla giden aynı çeşidi var. İkincisi ise akciğer KOAH hastalarında balon yapıyor. Özellikle amfizematöz türlü dediğimiz akciğerin kavşak taraflarında balonlar var. Bu balonun zararı hangi? Akciğerin bir tarafındaki palavra büyürse başka alanların gelgel alıp vermesini bozuyor. Bu balonun teşekkül mekanizması şu; neymiş otomobilin lastiğinin sibobu üzere içine havayı alıyor, vurdumduymaz vermiyor. Bunu saf kendisine hele duman ürünleri tüketenlerde akciğerin içerisinde bu kap kendinden oluşuyor. Vücut bu kapağı yapıyor, havayı içine akilane çekiyor amma kafasız vermiyor. Ne oluyor? Temas seferinde giderek bu kayran şişmeye başlıyor. Şiştikçe bile diğer alanların üzerine etki yapıyor” dedi.

“HASTALAR KAN ALMAYA BAŞLIYOR”

Tedavi yöntemini anlatan Doç. Dr. Altıntaş, “Alelhusus bu palavra yapan yerlerin olduğu yere, o vücudun ürettiği kapağın olduğu yere, dışarıdan biz münasebetsiz kapak takıyoruz. Bu huysuz kapağın özelliği dahi şu; bu kez içerideki havayı hariç alıyor amma dışarıdaki havayı düşüncesiz yürek verdirmiyor. Verdirmediği ant hangi oluyor? Akciğerin özellikle bu palavra yapan amfizem dediğimiz tiplerde burayı söndürüyor. Bura söndüğü devir de diğer akciğer alanları şen ediyor. Hastalar nefes almaya başlıyorlar. Türkiye’nin birçok yerinden bizim hastanemize geliyorlar. Tığ bu uygulamayı üniversitemizde ücretsiz adına vatandaşlarımıza uyguluyoruz. Hastalar bu kapak takıldıktan sonradan vana tedavisi uygulandıktan sonra yüzde 30 yürümeleri, günlük aktivitelerinde artma meydana geliyor. Sonuç evre rahatlama oluşuyor” diye konuştu.

Trakya bölgesinde bu işlemin çabucak Namık Eksiksizlik Üniversitesi Hastanesi’nde gerçekleştirildiğini belirten Doç. Dr. Altıntaş, Avrupa’birlikte 10 bin euro olan sistemin Türkiye’üstelik sigortalı yabancıya yarı fiyatına uygulandığını söyledi. Altıntaş, “Özellikle sıkı dışından haddinden fazla hastalanmış geliyor. Güçlükle dışındaki fiyatlara baktığımız antlaşma 10 bin euro civarında. Kısaca namına sıkı dışında 100 bin liraya takılan bir cihaz bu ama Türkiye’bile ihtişam bunu vatandaşlarına karşılıyor. Yani çoğu ihtişam bunu karşılamazken özlük devletimiz bu kap uygulamasını KOAH hastalarında eğer hastanın şartları uygunsa ücretsiz tıpkı şekilde karşılıyor. Bu cihazın ömrü taktığınız sürece devam ediyor. Aksama namevcut, 20- 30 sene gidiyor. Mekanik ayrımsız kapak elektronik değil yani mekanik namına balık ağzı kadar mekanizması olduğu amacıyla havayı gönül almayan düzenek. Havayı hariç çıkarıyor. Dolayısıyla bozulma kabilinden tıpkı durumu yoktur” dedi.

“ESRAR MAMULLERİ BEZDIRMEK CİHAZI BOZUYOR”

Cihazın takılmasıyla ilişkin kendisine devletin şartının bulunduğunu, bunun üstelik yaman ve kötü ürünlerinin tüketilmemesi olduğunu, istihlak durumunda cihazın bozulduğu kaydeden Doç. Dr. Altıntaş, “Kesinlikle tütün mamulleri tüketirseniz cihazı bozuyor, bu tıpkısı. İkincisi dahi devletin şu şartı var, diyor kim ‘Ben bu büyüklüğünde gider yapıyorum size, devlete maliyeti birlikte 40 bin teklik civarında, bunun karşılığında duman ürünleri tüketmeyeceksiniz’. ‘Tütün ürünü tüketenlere bu cihazı takmayın’ diyor. Sonuç etap dürüst bir savunması var. Kestirmece 5 yabanlık ekiple haddinden fazla üstelik gelişmemiş sürüyor. Hastalara hafif tıpkı duyum yitimi yapıyoruz. Anestezi, ayılması, bayılması hepsi dahil natamam saat içre hastanın bütün işlemlerini bitiriyoruz. Kalktıktan kısaca 1 çevrim bilahare dahi yürümesinde yüzdelik 30 yani eskiden yürüdüğü aleniyet 500 metreyse 800 metrelere, 1 kilometrelere çıkmaya başlıyor” diyerek konuştu.

Hastanede valf taktıran hastalardan Mehmet Barum ise 20 yıldır KOAH hastası olduğunu anlatarak, “10 girişim atıyorum, yürüyemiyorum, şeb yatamıyorum. Hastaneye başvurdum. Iyi olsun, hocamız ve ekibi, inşallah sağlığıma kavuşacağım. Heyecan var, yürüyemiyordum. Bu alet takıldıktan sonradan yürüyeceğim. Yürümeyi özledim. Arkadaşlarımın içine giremiyorum, bayındır kan alamıyorum. Koronavirüs olduğumu sanıyorlar, bozuk para oluyorum” dedi.

Tababet dünyasında bir evvel: Koku nakli

 

Tıpta ayırt yaratacak icat! DNA’yı alarga topladılar…

 

Share: