‘Kalitesiz beton’ ve ‘ucuz işçilik’ 11 kişiye mezar oldu

İzmir’bile 30 Ilk Teşrin 2020’da meydana gelen depremde, 11 kişinin öldüğü 11 kişinin da yaralandığı Yılmaz Erbek Apartmanı B Blok’a ilgili davanın gerekçeli kararında, binanın çakaralmaz beton kullanımı ve pimpirik işçiliğe kaçılması nedeniyle yıkıldığı kanaatine varıldığı belirtildi.

İzmir 9. Ağır Sıklet Ukubet Mahkemesi, binanın müteahhidi de olduğu öne sürülen arsa sahibi Mustafa Yılmayan, inşaat mühendisi Ulvi Özsoy, bina teftiş şirketi yetkilileri Binay Bükey ve Eşref Pervis Toğulga ile fenni mesul Nurettin Bozdoğan’a verdiği mapus cezaları ile 6 sanık için verilen beraat kararının gerekçesini açıkladı.

Mahkemenin 120 sayfalık gerekçeli kararında, anlık süreci alınan eksper raporuna değinildi. Binanın yıkılma nedeninin “beton basınç dayanımının (10,9 megapaskal) proje dayanımından (20 megapaskal) siktirici gerçekleşmesi olduğu kanaatine varıldığı belirtildi.

Kararda, “Bu dayanımın, duvarların ve perde sistemlerini ağız ağıza veya kısmen ortadan kaldırılarak hastalıklı tekmil etkisi meydana getirmesinden kaynaklı olarak binadaki ufki zelzele yüklerini karşılayamaz ağıl getirdiği antrparantez şakuli sırtçı elemanlarının temel sürgün donatıları projesinde tamlanan donatılarla karşılaştırılmış olup kâh elemanlarda ayrımsız miktar aşkın teçhizat kâh elemanlarda ise tıpkısı miktar noksan teçhizat bulunmaktadır.” ifadelerine düz verildi.

“MUSTAFA YILMAZ, BİNANIN MÜTEAHHİDİYDİ”

Müteahhidin depremden önceki ebedî uyku ettiğini tamlayan Mustafa Yılmayan’ın, anlık boyunca kendisinin binanın müteahhidi olmadığını, yalnızca arsa sahibi olduğunu savunduğu fakat bu savunmasına değer edilmediği gerekçeli kararda kayran aldı.

Davada 15 sene delik cezasına çarptırılan Yılmayan’ın yetkisi olmadığı halde çatı sahibi namına tıpkı anda yapı müteahhitliğini birlikte üstlendiği, binaya gözetici atamadığı, hep kurum, satım, yapım ve yapım işlerini sürveyan adına strateji ettiği vurgulanan kararda, şöyle denildi:

“Betonarme uygulama çizim paftalarında etriye kenar bölgelerinde Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik’te (1975) belirtildiği şekilde kanca yapılmasının öngörüldüğü halde, planı makul okuyamadığı veya berbat ve görgüsüz işçiliğe bakmak yoluyla çipo ilhak işlemlerini yönetmelikteki hükümlere ters, çengel kendisine bağlanması gerektiği kuralına muhalif yerine 90 derece gönyeli kendisine yapım ettiği/ettirdiği, stator projede öngörülen beton sınıfının çokça çok altında kalitede beton kullandığı, betonu projeye akla yatkın kalitede amade beton almayarak kendisi imal ettirdiği, bunu dahi katışık usulü ile oluşturduğu, bu şekilde oluşturulan betona ilgilendiren seçkin direnç yahut bölümleme testi yapmadığı/yaptırmadığı, etriye donatıları ve birleşim bölgesindeki donatı imalatlarının proje ile tınlamalı olmaması nedeni ile ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere, standartlara ve ustalık şartnamelere uygun nesir etmediği kanaatine varılmıştır.”

Kararda, binanın yapım mühendisi olan ve 10 sene hapisle cezalandırılan Şanlı Özsoy’un projesinde nazik eksik ve yanlışlar olduğu, işini dalgın yaptığı, gâh zorunlu hesapları ise tek yapmadığı kaydedildi.

Anlık sonunda 7,5 sene mapus cezası verilen fenni mesul Nurettin Bozdoğan’ın ise “binanın yapımı esnasında binaya gidip gelmediği, imalatları kontrol etmediği, projenin uygulanmasına bakanlık etmediği, zaruri ustalık becerisine kişileri istihdam etmediği, sanığın işinin vacip saha ve zamanlarda mukteza kurumlara yapılacak müracaatlarda imza atmaktan ibaret olduğu, denetim boşluğundan faydalanan sair sanıkların dahi gerek teknik gedik lüzumlu deneyimsizlik ve gerekse ucuza konuta imal almak saikiyle kavisli ve çakaralmaz, projeye uymaz imalat yapmalarına izin (müsaade) verdiği” gerekçeli kararda belirtildi.

Davada 7 yıl 6’şar ay hapisle cezalandırılan yapı teftiş şirketi yetkilileri Binay Bükey ve Eşref Pervis Toğulga amacıyla ise “projelendirme, aplikasyon, yapım ve nesir hatalarını tayin edemedikleri veya etmedikleri, teftiş şirketince binaya ilgilendiren düzenlenen raporda binanın beton dayanımındaki yetersizlik ile ilgili her yorumda bulunulmadığı, yapısal yetersizlikler ortaya konamadan ‘yapının kullanıma uygun olduğu’ yönünde ifade tahsis etmek vasıtasıyla binaya celse izni alınmasına nöbet açtıkları, çatı analiz raporunda sahada yer altı suyuna rastlanmadığı, zeminin kayaç olduğu bu nedenle sıvılaşma analizinin zaruri olmadığının belirtildiği, meğer bu bölgenin alüvyonlu tıpkısı bölge olduğunun herkesçe bilindiği, raporun bu kısmının sair kısımları ile vazıh tezat oluşturduğu” ifadelerine saha verildi.

Gerekçeli kararda, gayrı sanıkların beraat gerekçeleri da düzlük aldı.

DAVANIN GEÇMİŞİ

İzmir’dahi 30 Teşrinievvel 2020’deki depremde alt acımasız çöken Yılmayan Erbek Apartmanı B Blok’ta 11 birey hayatını kaybetmiş, 11 hayat yaralanmıştı.

Şüphelilerden kamu görevlisi olanların dosyaları kural dışı, “şuurlu taksirle nagehan fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına bozukluk olma” suçundan 12 maznun için İzmir 9. Ciddi Ukubet Mahkemesinde sevgili açılmıştı. Sanıklardan proje denetçisi R.D.G. ise ilk mahkeme öncesinde yaşamını yitirmişti.

Binada dükkanların de bulunduğu gâh yapıların sahibi Mustafa Yılmayan dışındaki sanıklar, müdrike sürecinde boşaltma edilmişti.

Duruşma heyeti, 15 Haziran’daki duruşmada kararını açıklamış, davanın biricik tutuklu sanığı Mustafa Yılmaz’a 15 yıl, yapım mühendisi Mualla Özsoy’a 10 sene, bina denetleme şirketi yetkilileri Binay Bükey ve Eşref Pervis Toğulga ile fenni mesul Nurettin Bozdoğan’a 7 yıl 6’şar ay mahbes cezaları vermişti.

Murafaa heyeti, erdemli yer bilimi mühendisi A.D, kooperatif üyesi A.Y, yapının fenni mesulü olarak görevlendirilen E.İ, binanın ikmal karşılığı yapımını üstlenen kooperatifin birlikte başkanlığını yapan K.K, kooperatif yöneticisi Z.Y. ile mesnet etüdü raporunda imzası mevcut yapım mühendisi P.U’nun beraatine hükmetmişti.

İzmir’deki depremde yıkılan Yılmaz Erbek Apartmanı iddianamesi akseptans edildi

Acun İzmir’deki sarsıntı felaketini böyle gördü

İzmir depremi soruşturmasında 29 şüpheliye sav açıldı

 

Share: