İşte Ahmet Davutoğlu‘nun A takımı

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmayan, 2011 itibarıyla Ar-Ge harcamalarının yüzde 43,2’sinin hür teşebbüs marifetiyle gerçekleştirildiğini ve Ar-Ge personelinin yüzde 48,9’unun özel sektör aracılığıyla istihdam edildiğini bildirdi. MHP Kahramanmaraş Mebus Sevinçli Dedeoğlu’nun mukayyet istifham önergesini yanıtlayan Yılmayan, 9. Kalkınma Planı döneminde Ar-Ge’ye ayrılan üs miktarı ve bilim insanı sayısıyla özel sektörün Ar-Ge faaliyetleri, harcaması ve araştırmacı istihdamının arttığını, üniversiteler, kamu kurumları ve özel sektörde araştırma altyapılarının yaygınlaştırıldığını belirtti. 
Ar-Ge harcamalarının Katışık Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) oranının 2006’daki yüzdelik 0,6 seviyesinden 2011 yılında yüzdelik 0,86’ya yükseltildiğini kaydeden Yılmayan, “Bu ahit böylelikle 80 bin adına hedeflenen yekpare devir eşdeğer araştırmacı sayısı 2011 yılı itibariyle 72 bine ulaşmıştır. 10 bin müteharrik başına sakıt araştırmacı sayısı 2011 yılı itibarıyla 30 olup, 2010 yılı itibarıyla 70,3 olan KEZ ortalamasının altındadır” ifadesini kullandı. 
Ar-Ge harcamalarının 2011 yılı itibarıyla yüzdelik 43,2’sinin hür teşebbüs marifetiyle gerçekleştirildiğini ve kamu zamanlı eşdeğer araştırmacı Ar-Ge personelinin yüzde 48,9’unun hür teşebbüs tarafından istihdam edildiğini vurgulayan Yılmaz, hususi sektörün rolünün artmasında teknoloji geliştirme bölgelerindeki gelişmeler ve teşviklerin etkili olduğunu kaydetti. Hususi sektörün gösterdiği gelişmenin, bilginin mülhak değere dönüşümü bakımından önem taşıdığını belirten Yılmayan, “Ancak bu düzeylerin elan arka seviyelere çıkarılması ve SU hedefi olan üçte ikiye ulaşması ana yaklaşımdır” dedi.
Türkiye, yayınlara atıfta SUTAŞ’nin son sıralarında
Yılmayan, 9. Kalkınma Planı’nda ve Vukuf ve Teknoloji Faziletkâr Oturmuş kararlarında belirlenen öncelikli teknoloji alanları ilkin kalkışmak üzere, amme kurumları ve üniversitelerde araştırı altyapıları oluşturulması üzere kısaca 2,4 bilyon teklik esas harcandığını açıkladı. 
Faaliyete eski 108, kurulumu bitmeme eden 65 tematik, 97 müstakbel araştırı merkezi projesi bulunduğunun altını çizen Yılmaz, bu merkezlerin ağırlıklı namına biyoteknoloji karışma yaşam bilimleri, malzeme, havacılık ve feza, bilgelik ve bildirişim, savunma teknolojileri ile nanoteknoloji alanlarında neşelilik gösterdiğini kaydetti. 
Türkiye’nin 2010 yılı bakımından mecmu ilmî yapıt sayısı itibarıyla dünyada 18. olduğunu anımsatan Yılmaz, bu yayınların nüfusa oranı itibarıyla 45. tam olduğunu, yayınlara yapılan averaj çevirme bakımından ise SU ülkeleri arasında son sıralarda saha aldığını tabir etti. Yılmayan, “Bu nitelik, özellikle esas bilimlerde araştırma ortamının iyileştirilmesi ve araştırman insan gücünün uzanım ve niceliğinin artırılması ihtiyacını göstermektedir” şeklinde kuruntu belirtti.

Share: