Tekmil dünyayı etkisi düz ve ölümlere amil olan yeni çeşit korona virüs (Kovid-19) en haddinden fazla akciğerleri etkiliyor.
Ankara Kent Hastanesinde Kovid-19 tedavisi gören hastalara ilgilendiren akciğer görüntülerine ulaşıldı. Görüntülerde, hastalığın ne büyüklüğünde hızlı ilerlediği ve akciğerleri lacerem tuttuğu ortaya daha çok.
Ankara Site Hastanesi Ahşa Hastalıkları Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Ayşegül Karalezli yaptığı açıklamada, salgının serencam hızıyla devam ettiğini belirterek, “Mart, nisan, mayıs ayında gördüğümüzden daha ızdırap ve henüz acul güya, çember çıktı daraldı. Etrafımızda bize mümasil insanların kovid artı ve akciğer tutulumu ile geldiğini görüyoruz.” ifadesini kullandı.
Korona virüs testi pozitif çıkan birçok kişinin, akciğer tutulumuyla başvurduğunu anlatan Karalezli, şunları söyledi:
“Bu boyut, hepimizi endişelendiriyor. Hastanelerin kapasitesi muhtemelen. Bu kapasitelerin üzerine çıkan tıpkısı sökel sayısı olursa hangi yapacağımızı hepimizin düşünmesi geçişsiz. İnsanların haddinden fazla dikkatli olması gerekiyor. Korunmaya çok özen edilmeli. ‘Maske, duruluk ve hijyen’ diyoruz amma insanlar görüyoruz ki bunun haddinden fazla farkında değiller. Önemsemiyorlar amma tığ haddinden fazla önemsiyoruz.”
“Akciğere girince çıkışı gösterişsiz olmuyor”
Prof. Dr. Karalezli, güneş tacı virüsün akciğerleri etkilediği durumda, nefes almanın haddinden fazla el olduğunun altını çizerek, halen hastaneye başvuranların dahi son etap ağırbaşlı akciğer tutulumlarının olduğuna vurgu yaptı.
Normalde insanların oksijen seviyelerinin yüzdelik 98 olduğunu rapor eden Karalezli, güneş tacı virüse yakalananlarda oksijen seviyenin yüzde 70’lere büyüklüğünde düştüğünü belirtti. Bu durumdaki hastaların müvellidülhumuza seviyelerini değişik makinalar ve erdemli hareket oksijen cihazlarıyla düzeltmeye çalıştıklarını anlatan Karalezli, gayrı batar durumlarında bu büyüklüğünde yoğun müvellidülhumuza düşüklüğü görülmediğine belen etti.
Prof. Dr. Karalezli, korona virüsün çokça değişik tanınmayan yönü olduğuna dikkati çekerek, şu uyarıları yaptı:
“İnsanların çokça dikkat etmesini istiyoruz. Akciğere girdi mi bunun çıkışı görgüsüz olmuyor. Altta yatan hastalığı varsa biraz gelecek yaştaysa çokça riskli. Şu an bizim izlem ettiğimiz hasta gözyaşı aralığı 40-60 yaş arası. Gençlerde hastalığın seyri çokça acul gidiyor. korona virüs parçalanmamış organları tutabiliyor. Akciğer tutulumu varsa tabela mübrem adına ilerliyor. İnsanların serencam paye duygun olmasını istiyoruz. Bizler çok yorulduk. Kovid hastalarıyla uğraşıyoruz bakmamız müstelzim değişik hastalarımız birlikte var. Onlar birlikte daima termin almaya çalışıyorlar.”
“Kritik ve dokuz canlı bir proses hastaları bekliyor”
Prof. Dr. Karalezli, güneş tacı virüs tedavisi gören hastalara ilişkin akciğer görüntülerinden hastalığın kere açtığı tahribatı ve hastalar üzerindeki etkileri anlattı.
Tedavisine karşın soluk darlığı şikayetleri devam eden aynı hastaya meri akciğer görüntülemesinde hastanın değme iki akciğerinin balaban benzeri bölümünü enfeksiyon kapladığını tespit ettiklerini tabir eden Karalezli, “Bu hastalığın sonunun ne olduğunu bilmiyoruz. Akciğer tutulumları, bu şekilde olduğu antlaşma hastaları oksijen tedavisi ile gönderiyoruz. Çokça yeni benzeri çor olduğu amacıyla bu azimet şüphesiz olacak? Geriye periyot var mı? Takiplerle öğrenebileceğimiz bir boyut.” dedi.
Alışılagelen akciğer görüntüleri ile güneş tacı virüs hastalarının akciğer görüntüleri beyninde yavaş farklar bulunduğunu belirten Karalezli, şu bilgileri verdi:
“İnsanların aradaki farkları anlamaları üzere değme iki akciğer görüntülerine üstelik kayran verdim. Görüntülerdeki beyazlıklar akciğerdeki tutulumu gösteren görüntüler ne yazık ki. Bu hastalar alçak hizmet hastaları. Filmler birbirine oldukça benzeyen şekilde. Altta yatan hastalığı olanlarda ise henüz keskin seyrediyor.”
Kliniğe bakir başvuran benzeri hastanın, 5 Ağustos’ta çekilen tomografi görüntülerindeki karakteristik güneş tacı virüs görüntülerinin olduğunu tabir fail Karalezli, hastanın tıpkısı hafta içerisindeki tomografi görüntüsünde alçak farklılık olduğunu ve enfeksiyonun çokça arttığını söyledi.
Prof. Dr. Karalezli, ciddi ve kavi tıpkı sürecin hastaları beklediğini belirterek, bu kişilerin tedavisi sırasında yaşadıklarını ise şöyle aktardı:
“Ciddi ve takatli ayrımsız süreç hastaları bekliyor. Arka üstü yatmakta baskı çekiyorlar, yüzü kucak gidermek istiyoruz. Ayrıntılı süre yüzü kucak yattıkları devir yüzlerinde yaralar oluşabilir. Bu hastalar yüzü kucak yattıklarında o rahata alıştıklarında tekrar çıplak üstü yatmakta istemiyorlar. Nefes alamamak bu çokça edisyon benzeri öz. Astım hastaları içki açlığı ile gelir. Tedavisini verirsiniz rahatlamış benzeri şekilde masraflar ama bu hastalar öyle değil, daima nefes açlığı içindeler. Daima koyu kan alamamaktan şikayetçiler. nefes darlığı çeken bazen hastaların çok pahal gövde ağrıları bile oluyor. Bazı hastalar üstelik karine almama ikinci planda kalıyor.”
