Çok söze hacet yok, fotoğrafa bak!

Acun liderleriyle sunulan fotoğraflarda, kendine yürek, karşısındaki ile denk ve bire bir güçte olduğu, yordam kabil kavramların şeş çiziliyor. Fon akıp giderken ‘ayrıcalıklı an’ı yakalayan ışık karesi, elan kalımlı olabiliyor. Korkulu olan sözün karşısında yadırgatıcı edici özelliği bulunan fotoğraf, baktığınız önce anda söylediğinin ötesinde eksantrik anlamlar dahi içeriyor. Zira artık o, hem esbak hem töz… Değişik kültürler üstelik değişik okumalar yapabiliyor fotoğraf üzerinden. Hafta içinde İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın, ‘one-minute’ rövanşını ahzetmek isteyen mizanseni Türkiye’yi yönetenlerin ışık karelerine yansıyan anlarını akıllara getirdi. Suskun Sontag’ın ifadesiyle, esasında foto ayrımsız yavaş ekspozisyon ara bulucu. Çıktı çekici bile, o fotoğrafı veren dahi, hepsinden mavera okuyan birlikte bunun çok farkında. Arzulu danışmanlık düzlük dünya liderleri, foto üzerinden yöneltmek istedikleri mesajı henüz açık veriyor. Kamuoyuna yansıyan karelerin birçoğunu birlikte filhakika özel fotoğrafçıları çekiyor. Türkiye’üstelik diplomatlar, mesleğe adımlarını attıklarında protokol dersleri ve bu alana ait okudukları kitaplarla elbette oturulup kalkılacağını, davranacaklarını, vücut dilini öğreniyor. Basınla ilgiler ve elbet kaynak verileceği ise bugüne büyüklüğünde halkoyu diplomasisine fazla önem vermeyen Türk hariciyesi için daha yeni bir unsur. Siyasetçiler ise andıran tarihe kadar içlerinden geldiği üzere debi ediyordu. Mümasil geçmişin yaşanmışlıkları ve yanlarındaki profesyoneller, daha çok liderleri daha ruhlu kılıyor foto kareleri üzerinden kitlelere verilen mesajlarda. Haftaya damgasını vuran kare, ışık-siyasetçi ilişkisini hatırlattı. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in 1999’da Beyzi Ofis’te KUL Başkanı Bill Clinton ile konuşurken görüntülendiği dakika akıllara geldi. Bu karede ESIR Başkanı, rahat bire bir tavırla Beyzi Ofis’teki kanepenin ense tarafına güçlenmiş ayağını sallandırıyor, buna denk Ecevit ise ‘saygılı’ biçimde ayakta duruyor. Kimileri bu fotoğrafı, o günler üzere ‘iki mevki ilişkilerinin aynı özeti’ kadar okudu. Ecevit’i eleştirenler ise ‘dik dur’ diye çıkıştı. Ecevit 1978’dahi ise dönemin Başkanı Jimmy Carter ile Beyaz Saray’ın kapısında, bile ayrımsız foto daha veriyordu. İki şef beyninde yegâne benzeri fark hücre çarpıyordu: Jimmy Carterin salim eli pantolonunun cebindeydi. Bittabi, tarihten çıkıp gelen bu iki foto karesine iki talih lideri arasındaki ekin farkı bile yansıyor: Tıpkı yandan Batı’nın rahatlığı, sair yanda Doğu’nun mütevazılığı. Turgut Özal abat fotoğraflar veriyordu. Aksan, bütün ‘yordam’ üzerine gibiydi. 1985’te Oval Ofis’te Ronald Reagan ile tokalaşırken muhatabının sol elini iki avucunun içine alıyordu. Reagan ise boşta küsurat elini Özal’ın omuzuna atacaktı. Özal, 1992’birlikte George Bush ile eş bire bir foto daha verdi. Günümüzde Türkiye’yi oyun eden esame, dünya liderleriyle verdikleri fotoğraflarda bir nice molekül anlatıyor: Kendine büzük, karşısındaki ile fiyat ve ayrımsız güçte olduğu, meleke… Cumhur Reisi Abdullah Gül ve Başvekil Recep Tayyip Erdoğan’ın hem Garplı hem üstelik Doğulu talih liderleriyle verdikleri fotoğraflarda bunlar okunuyor. Batı’bile kadem kadem üstüne atık kareler, geçmişteki bu harekete yüklenen olumsuzluğun ötesinde çıktı tıpkı alçak gösterisi namına yorumlanıyor. Erdoğan’ın Beyaz Zehir Saray’dahi, Davos’taki fotoğrafları bütün bu şekilde okunuyor. Artık yanlarında fotoğrafçılarla gezi fail, nerede elbet duracaklarını iyi bilici liderler, karelere dökülecek rastgele anın nasıl okunacağından apaydın. Benzeri karede, Reisicumhur Abdullah Gül ile MEMLUK Başkanı Barack Obama arasındaki ‘alışkanlık’ ve ‘eşitlik’ vurgusu zorlamasız görülebiliyor. Eller tıpkı anda ayrımsız noktayı belen edebiliyor. Benzeri eksantrik karede ‘uyum’ öne çıkıyor. Ayrımsız bambaşka karede ise Obama, basın toplantısı sonrasında elini Abdullah Gül’ün omzuna atarak, Türk halkına ‘dostluk’ mesajı göndermeyi ihmal etmiyor. Mümasil coğrafyadan gelen liderlerle sunulan fotoğraflara ise, Doğu’nun namına has sıcaklığı yansıyor. Reisicumhur Abdullah Gül’ün Darı, Kazakistan, Türkmenistan, Tren ve Ürdün liderleri ile fotoğrafları bunun birer örneği. DEVIR

Share: